Hz.Peygamber efendimizin sünneti İslam alemi için vazgeçilmez bir hayat tarzı, bir yaşam biçimidir. Sünnet, Kuranı Kerim’den sonra ikinci kaynaktır. Dolayısıyla her Müslüman için sünnet vazgeçilmez bir kaynaktır. Sünneti hayatımıza doğru ve güzel bir şekilde tatbik etmek için bizzat İslam alimlerinin, mütefekkirlerin kaynaklarına başvurmak gereklidir. Sünneti anlamada yöntem kitabı; sünnetin tanımı, sübutu, Hücciyeti, açısından çok değerli bir eserdir. Eser, sünnetin tanımı yaparak başlar ve çok geniş bir tanıma yer vermiştir. Neredeyse yapılan bütün sünnet tanımları aktarmıştır. Özellikle büyük İslam âlimleri, hadisçiler, fakihler ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) sözlerinden sünnetin tanımına yer vermiştir. Sünnetin amaç ve yöntemleri, hak oluşu geniş ve kapsayıcı hadislerle açıklamıştır. Sünnetin önemine dair Kur’an’dan ayetlerle açıklanmış, fakihlerin, hadisçilerin, Tefsircilerin sözleri ile sünnete dair önemi delilleriyle belirtmiştir. İslam aleminde erken dönemde çıkan ekollerin (Rey ve hadise ekolü gibi) ve sünnet, bu ekollerin perspektifleriyle ele alınmış, onlar için ne derece önemli olduğu âlimlerin görüşleri ile birlikte aktarmıştır. Özellikle sünnetin tasavvuf için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu beyan etmiştir. Böylece sünnet İslam alemi için pratik olarak bir yol ve yöntem verir. Müslümanlara, kuran ve Hz. Peygamber’in kişiliğinden örnekler vererek İslami hayatın vazgeçilmez kaynağını oluşturur. Aynı zamanda Yusuf Karadavi hocamızın bu kitabında sünnetin iyi anlaşılmasının kural ve ölçütlerin başta olması gereken kuran’ın ışığında ele alınmasıdır. Yani sünnetin kuranın temel prensiplerine ters veya çelişik olmamasıdır. Çünkü eğer sünnet kuran’a ters bir şey söylüyorsa onu muhakkak terk etmek, Kur’an’ın dediğini almak zorundayız. Böylece en doğru ve en sahih sünnet kuranın ışığında ele alınmış ve Kuran-i bir değerlendirme ile kabul edilen sünnettir. Aynı zamanda sünneti ele alırken sebebi vürudu, şartları ve amaçlarını dikkate almak zorundayız. Çünkü hadisler arasında hakikat olmayıp çokça mecaz, adet, kültür, gelenek ve göreneklerle ilgili şeyler vardır. Bunların hakikatlerinden ayırmak zorunludur. Hadisler arasında değişken ile sabit, Ayet ile adeti, hakikat ile mecazi, dini ile kültürü birbirinden ayırmak lazımdır. Çünkü sünnet Hz. Peygamber’in yaşamıyla şekillenmiş bir hayat biçimidir. Her ne kadar Kur’an’dan gelen bir hayat tarzı ise de aynı zamanda Hz. Peygamber bir milletin ferdidir. Bir beşerdir. Bir milletin kültür ve gelenekleri ile yaşamış, bir coğrafyanın kaderine tanıklık etmiştir. Bunun içinde Hz. Peygamber’in sünneti anlamadaki teşrii yönü ifrat ve tefritten uzak olmalıdır. Hz. Peygamber’in hem ilahi mesaja muhatap bir insan olarak hem de her insan gibi beşer olan insani özellikleri abartılmadan ele alınıp değerlendirilmelidir. Bu kitapta da bu esaslar ele alınıp kendine özgü bir bakış açısıyla açıklayıp, değerlendirilmiştir.