Filmini yıllar önce izlemiş olsam bile uzun süredir ertelediğim kitabını okumak bugüne kısmetmiş. Herkes bilir onların hikayesini, trajedisini. Sevip de kavuşamayan iki aşık… Sürekli tartışan ve birbirlerinden ölesiye nefret eden iki kavgalı aile: Montague ve Capulet. Kitapta sevdiğim çok fazla alıntı oldu fakat Romeo ve Juliet kitabında benim aklıma takılan bir nokta oldu. Bu iki genç birbirlerine deliler gibi aşık olmakla bilinirler fakat aklımı kurcalayan şeyi Rahip Lawrence çok iyi özetlemiş: “Büyük bir aşkla sevdiğin Rosaline’i öylece, çabucak bıraktın ha! Gençlerin sevgisi, yüreklerinde değil de gözlerindeymiş demek.” Romeo kitabın başında Rosaline’e olan aşkından ölürken sonra birdenbire Juliet’e aşık oluyor. Bu yüzden aşkları bana çok gerçek gelmedi. Bu düşüncemin en büyük sebebi Romeo’nun şıpsevdi bir karakter olduğundan kaynaklanıyor galiba ve elbette benim ilk görüşte iki insanın birbirleri için ölüp bitecek kadar aşık olmalarına anlam veremememden. Rosaline çok merak ettiğim bir karakter oldu. Keşke onunla olan olayları da okuyabilseydik. Kitapta en sevdiğim karakter Rahip Lawrence oldu. Çünkü içlerinde tek mantıklı düşünen ve davranan karakter oydu. Onun dışında kitabın dili çok akıcıydı ve aşırı sürükleyiciydi. İlk kez tiyatro okumuş olmama rağmen hiç zorlanmadan keyifle okuduğum bir kitap oldu. Bence herkesin okuması gereken bir eser.

Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,8bin okunma

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eylül