Sevmeyi ve sevilmeyi isteyen Azra, tutkuyla, saplantılı ve belki de bencilce aşık olduğu Ferda'nın ihanetine uğradığında ihanetin nesnesi olan üçüncü kişi onu daha da yaralıyor. Aşk nefret ikileminde savruluyor, her şey bittiğinde geçmişle şimdi arasında gidip gelen Azra, yaşadığı dehşeti anlatıyor. İhanet mi yoksa sadakat mi daha zor sorusu kitap boyunca çınlıyor. Ama gizliden gizliye günümüz ilişkilerinin çıkmazları, yerleşik kuralların geçersizliği, kadın erkek anlaşmazlığı konusunu yine İnci Aral tadında işliyor ve modern aşklar üstüne bizi düşünmeye zorluyor.