The Railway Children-Edith Nesbit Yazarı hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamama rağmen sahaf gezilerimin biri sırasında karşılaştığım bu kitabı sırf 1983 basım ve sağlam kalmış bir kitap olması hasebiyle almıştım. Bunlar dışında kitap İngiltere’de bir futbol kulübü tarafından yine 1983 tarihli olarak imzalanmıştı ve fiyatı da oldukça uydundu. E, daha ne olsun, değil mi? Kitabı okumadan önce yazar hakkında yaptığım araştırmada yazarın daha çok çocuk ve gençlere yönelik yazdığı kitaplarla ünlendiğini öğrendim. Yetişkinler için de kitaplar yazmış ama asıl başarıyı fantastik öğelerin de yer aldığı çocuk ve gençlik kitaplarında yakalamıştı. Demiryolu çocukları ise ne yetişkinler için yazdığı kitaplardan biriydi ne de diğer çocuk kitaplarında örnekleri görülen ejderhalar ve efsanevi canavarlar türünden fantastik öğeler barındırıyordu. Öncelikle, çocuk kitabı olarak nitelendirilse de bunun yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir kere en azından hacmi itibarıyla (220 sayfa) çok küçük yaşta çocuklar için pek uygun değil ama ortaokul düzeyinden başlayarak çocukların ve gençlerin okumasını tavsiye edebileceğim güzel kitaplardan birisi. Olay örgüsüne daha yakından baktığımızda ise karşımıza çok sıcak bağlara sahip bir ailede çok iyi bir şekilde yetiştirilmiş üç kardeşin başlarından geçen maceralar çıkmakta. Başlarına talihsiz bir olayın gelmesinin ardından şehirdeki evlerini terk edip bir tren istasyonunun yakınlarında kırsal bir alandaki yeni evlerine taşınmak zorunda kalırlar. Spoiler olmasın diye bu talihsiz olayın ne olduğunu söylemeyecektim ama fikrimi değiştirdim, şimdi söylüyorum: Bir akşam evde oturmuş, birlikte vakit geçirmekteyken kapıları çalar ve iki adam, ailenin babasıyla görüşmek istediğini söyler. Babaları haksız bir ithamla karşı karşıyadır ve tutuklanarak götürülür. Anneleri bunu çocuklarından saklar ve babalarının iş gereği Londra’ya gitmek zorunda kaldığını söyler. Ailenin geri kalanı ise yukarıda bahsettiğim yeni evlerine taşınmak zorunda kalır. Yeni ortama adapte olmaya çalışan ve en büyükleri 12 yaşındaki bu kardeşlerin en büyük yardımcısı bu tren istasyonu olur. Kitapta aile bağlarına, iyiliğe, sevgiye, yardımlaşmaya ve hoşgörüye dair çok fazla şey buluyoruz. Çocukların başlarına gelen zorluklar ise gerçek hayatta da birçok kimsenin başına gelebilecek türden: yoksulluk, haksızlık, hastalık vb. Tüm bu zorluklara rağmen çocuklar gerek kendi aralarında gerekse de çevrelerindeki insanlarla çok sıcak, samimi bir ilişki kurarak bu zorlukların üstesinden gelmeyi başarıyorlar. Kitapta arka planda bize verilmek istenen mesaj ise sanki şöyledir: Bu yaşamda yaptığınız iyilikler kimi zaman doğrudan ama doğrudan olmasa bile bir şekilde dönüp dolaşıp sizi bulmaktadır. Günümüzde yapılan iyiliklerin birçoğunun bir karşılık beklenerek yapıldığı düşünüldüğünde bu, belki de unutmamamız gereken önemli konulardan birisidir. Aslında, sadece “iyi olarak anılmak” için bile olsa bütün iyiliklerin bir karşılık beklendiği için yapılıp yapılmadığı sorusu kitapta da işlenen konulardan biridir. Sadece bu sebeple bile olsa bu kitabın okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Çünkü günümüzde “gençlik kitabı” adı altında türeyen yüzlerce niteliksiz kitapta bulmakta zorlanabileceğiniz önemli bir soru bu.

Demiryolu ÇocuklarıEdith Nesbit · Kırmızı Kedi Yayınları · 20142,040 okunma

·

73 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.