Sıradan bir inceleme olsun istemedimKitabı okurken Cemil Meriçle sohbet etmiş gibi hissettim. Bu tarz kitapları okumak dinlendirici oluyor.
O, "Gönlüyle muhafazakar, dehasıyla devrimci."
Bu eserde neler anlatmak istediğini size kendi ağzından konuşurmuşçasına özetleyeyim:
Yığın olma!
"Kaderimizi çizen toplum, ama ona teslim olunca yokuz, denizdeki herhangi bir dalgayız artık."
Oku, tahlil et, eleştir. Bir parça kendi kafanla düşün, bayağıya alışma. Düşüncenin kalbine in.
"Düşünce bir köprü: kıldan ince, kılıçtan keskin... Kalabalıklar geçemez üzerinden."
Tartışmaktan kaçma, salt kendi fikirlerine hapsolma.
"Münakaşa hakikati birlikte aramaktır..."
"Yanıldığını kabul etmek, yeni bir hakikatin fethiyle zenginleşmektir."
Söyleyecek sözün olsun ki kazanacağın düşmanların olsun.
"Sözle, yazıyla kazanılmayacak savaş yok..."
"Düşmanı dost ederek yok etmek. Küçültmek değil, küçülmekten kurtarmak."
Gel aynaya bak, kendini bil.
"Avrupa, yarım. Biz yarım bile değiliz."
"Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil."
Mazinden utanma, hatırla gururla!
"İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu."
Paraya tapma, kültür değerli.
"Kendini yığın haline getiren bir millet payidar olamaz. Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz."
"Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu."
Görmüyor musun:
"Medeniyet can çekişiyor. Gök bomboş, hayat abes."
Her şeyi apaçık anlatmadım ama anlayacağın kadar açık bıraktım kapıyı. Bir zahmet uzat başını!
"Yazarın gerçekten değeri varsa, düşüncesini bir hamlede kavrayamazsınız."
"Aydınlanmak için yan, aydınlatmak için değil."
Neden mi okumalı bir kitabı, bu kitabı?
"Denize atılan bir şişe her kitap."
"Okurken sadece ilham alırız, kafamız dilediği gibi çalışır. Hem yalnızız, hem beraber. Bir nevi mucize..."