Yazarımızın kızı Filiz Ali tarafından saklanılmış olan bir sandığın içindeki evrakların 
Nüket Esen ve birçok kişinin yardım etmesi ile birleştirilip kitap haline getirilmiştir. Türkiye'nin o zamanki hapishane durumları, fikir özgürsüzlüğü ve adalet konuları üzerinde fazlasıyla durulmaktadır.Bu kitapta davacı, savcı, avukatlar ve yazarların belgeleri geçmektedir. Hukuk okumak isteyenler için de faydalı bir kitap olabilir.
Sabahattin Ali sol görüşlü bir yazar olduğu için ve bunu ifade ettiği için halk tarafından çok ön yargı almış olup ; 1930-1947 yılları arasında geçen bütün zorlukları yaşamıştır. Bu zorlu yaşamında ise asla yılmamıştır. Şu sözleri ile de bence geleceğe bir şua olduğunu ifade edebilirim;
“ Fikre sahip olmak cürüm değilse ona lisan vermek de cürüm değildir. ” / “ konuştum ve ruhumu kurtardım ”
Sabahattin Ali bazı kitaplarından ve yayınladığı gazetelerdeki siyasi görüşlerinden dolayı dava edilmiştir. Sırası ile
1930 - Almanca muallimi olduğu günlerde komünistlere laf çarptığı için bir dava açılması,
1932- Atatürk'e hakaretten açılan ve yanlış anlaşılan , farklı yerlerde yekün 14 ay hapis cezası,
1940 1947- 
İçimizdeki Şeytan 
Kuyucaklı Yusuf kitaplarında , 
Marko Paşa Yazıları ve Ötekiler düşüncelerini ve mizahını ortaya koyduğu için açılan davalar ve haksız yere hapisler..
Özellikle yani en çok mutlu olduğum yer Kuyucaklı Yusuf kitabı gençlere kötü bir yol çizildiği için toplanmıştı ve 
Reşat Nuri Güntekin de bu davaya katılıp yanlış anlaşılan bir davayı düzeltmeye yardımcı olmuştur. Yanlış anlaşılmasın hep suçlu olarak kitapta anlatıp yapılmamıştır koruyanlar da vardır ve onların duruşmada söyledikleri de kaleme alınmıştır. Kitap benim fikrimi açığa vurmama ve kelime haznemi geliştirmek için yardımcı oldu. Ben yazarımızın sadece iki kitabını okudum yani hiçbir kitabını okumadan başlamanızı tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar :))
·
203 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.