Kırmızı Pazartesi / İnceleme
Gabriel Garcia Marquez yazarın okuduğum Kırmızı Pazartesi ilk kitabı. Kitabın ilk cümlesini okuduğunuz anda sonu zaten belli. Kitabın ilk cümlesi gelecekte bir durumu belirtirken kitap bir anda geçmişe yolculuk ediyor. Kitabın başı ile sonunu birbirine bağlamaya çalışıyor. Yaşanan olayları, karakterleri anlatarak ilerliyor. Ancak sayfa elli altmışlarda kitap bitmişti benim gözümde. Yazarın kitabın (içindeki olayları) bazı kısımlarını fazla fazla uzattığını düşünüyorum bu da okurken sıktı beni.
Bir namus cinayetini anlatan kitapta adından da anlaşılacağı üzere Pazartesi günü yaşanan cinayeti anlatmaktadır. Polisye romanı andırıyor ancak bir bakıma da polisye romandan ayrılıyor. Çünkü polisye romanlarda genellikle sonu hiç beklenmedik şekilde ilerler ve biter. Bu kitapta bu durum tam tersi. Sizleri adım adım bir cinayete, bir sona götüren yazar bu duruma ilk cümlesinde hazırlıyor. Bu da tabii biraz heyecanlandırmıyor. Ancak yazar bu yönüyle bir çok yazardan ayrılıyor. Klişe (genel polisye klişesi) olarak ilerlemiyor, farkını ortaya çıkarıyor.
Keyifli Okumalar.