Gönderi

21.Yüzyıl Söylencesi’nden
… Eğer eksiksem burası için, ne tamamlanmayı ne fazlalaşmayı istiyorum. Eğer fazlaysam, sırf uyum sağlamak için kaybetmeyi, eksilmeyi istemiyorum. Sadece kaçmak, gitmek istiyorum. 21. yüzyıl dedikleri benim için: Biraz az, biraz fazla, Çok tatlı, çok acı, Fazla masum, fazla kurnaz, Hem çok güvenli hem de çok tehlikeli Ortayı bulamıyorum. Altın ortamı şaşıyorum. İnsanlarından mesela çağın, korkuyorum. Artık kim ne kadar insan anlayamıyorum. Ben insan kalabiliyor muyum? Ne kadar değişti bu çağın insan tanımı? Acaba ben o kalıba sığıyor muyum? … Yolumda yürürken kafamda ucu bileğime dolanık balonlar, İnsanların bıraktığı boşluklara takılıyorum. …. Zihnim bir düğümleniyor, bir çözülüyor Doğrularımın izleri kalıyor, düşüncelerimin ipleri üzerine. Bağırmak istemiyorum doğrularımı, karşımdaki duvardan ruhlara İnsanlardan, fısıldarken duyulmayı bekliyorum. Çok mu şey istiyorum? Sesim yükseliyor duyulma isteğimden, Bağırdıkça kısılıyor sesim. Yoruluyorum çabalamaktan. Arayışlarım anlamsızlaşıyor gibi ama kopamıyorum da, Bir hayvan iç güdüsü haline geldi sanırım benim için. Bulamadıkça güdüleniyorum ama kendi içimde çelişiğim biraz. Bulamazsam ölecekmişim sona yakınmışım gibi Ama bir yandan aramak beni yaşatırmış gibi. Anlık bir duraksamada ne olur acaba? Döner miyim 21. yüzyıl insanına? Ya ben fark etmiyorsam da, her geçen gün Yüreğim taşa hislerim hiçe dönüşüyorsa? Ben ne yaparım öyle olursa? Yine diyorum belki de dönüşüyorum, Anlamıyorum hayatın hızı arasında. Kaçamıyorum, kaçamıyoruz. Çok hızlı bu çağ. Demem o ki, uyumsuzum bu çağa, Korkuyorum. Hem ayak uydurmaktan, hem uyduramamaktan… …
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.