Gönderi

CYRANO Yeminle bakıyor be! Burnuma göz dikmeye cüret ediyor kahpe! (Kılıcını kaldırır.) Beyhude mi? O malum! Sen başla saldırmaya! Mutlaka galip gelmek için çarpışılmaz ya! Evet, hatta beyhude olunca daha güzel! Nedir bu kalabalık? Bin kişi mi? Mükemmel! Sizi tanıdım şimdi, bizim eski düşmanlar! Yalancılık, (Kılıcıyla boşluğa vurur.) Al sana! Zamaneye uyanlar! Bunlar da hurafeler, alçaklıklar! .. (Vurur.) Ha nasıl? Anlaşalım mı? Asla, asla ... Ah, işte asıl Düşmanım, sen, aptallık! Buradasın ha? Nihayet Biliyorum hakkımdan geleceksiniz, evet. Fakat kalbim çarptıkça, sonuna kadar, kinle, Ben yine vuruşurum, vuruşurum sizinle! (Kılıcıyla geniş daireler çizer ve nefes nefese durur.) Her şeyimi koparın, bekletmeyin ölümü: Koparıp alın alnımdaki defnemi, göğsümdeki gülümü! Fakat size rağmen, bir şeyim, Öyle bir şeyim var ki, alıp götüreceğim. Ve bu akşam çıkınca Tanrı'nın huzuruna, Yedi kat gökyüzünün o masmavi nuruna, Eşikten selam verip karışacağım zaman Yanımda bulunacak. Tanrıma buradan Lekesiz, buruşuksuz onu götürüyorum! Evet, ne yapsanız da... (Kılıcını kaldırarak atılır. ) Bu benim... (Kılıcını düşürür, sarsılır ve Le Bret ile Ragueneau'nun kollarına yığılır. Roxane üzerine eğilıp alnından öper.) ROXANE Senin?.. CYRANO (Gözlerini açar, Roxane’ı tanır ve gülümseyerek.) Gururum!
Sayfa 249 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, I. Basım, Şubat 2013, İstanbulKitabı okudu
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.