“ Ve sonra bu yaşamda özlem duyacak kadar beni üzebilecek ne kaldı ki ? “. Sahi; dünyayı, hayatı, yaşamayı bu kadar çok severken ve bu derece bağlıyken sevdiklerimiz gittiğinde dünyada yüreğimizle kanımız, canımızla bağlı olduğumuz sevdiklerimiz birer birer mekan değiştirdiğinde hala bu derece sevecek miyiz hayatı ? bu kadar arzulayacak mıyız yaşamı ? Yoksa artık yaşamı anlamlı kılan bağlarımıza bir an önce kavuşma arzusuyla zamanı mı kollayacağız ?