Manastırlarda el yazması kitaplar, hem muhafaza edilir hem de çoğaltılırmış. Scriptorium adı verilen bu çoğaltma merkezlerinde, hangi kitapların rafa alınacağına, hangilerinin çoğaltılacağına karar veren, yetenekli ve bilgili yöneticilere ise ‘armarius’ deniyormuş. Bugün itibariyle geçmişten günümüze biz okuyucuların da alıp okuma durumuna göre, hangi kitapların sevildiğine, hangilerinin daha çok okunduğuna karar vermesi buna bir miktar örnek olabilir belki.
Armarius kitabı; okumak, yazmak, kitaplar ve kütüphaneler üzerine yazılmış, şahane bir eser. Yazar bu kitapta; insanların yazım sürecinden önce kendisinin yazım sürecini ve yazmak isteyenler için de, nasıl yazılıp okunması gerektiğini, başarılı bir biçimde anlatmış. Okumanın ve yazmanın başlangıcı kitapların kültürel özelliklerini de ortaya koymuş. Kütüphanelerin özellikleri ile birlikte kitap okuma ve yazma becerileri ile ilgili bilgiler de vermiş. Kitabın sonunda verdiği kitap tavsiyeleri de çok yerinde ve şahaneydi.
Kültür tarihimiz kadar eski olan kitabın tarihinden başlayarak, matbaanın icadını takip eden süreçte ortaya çıkan modern kitaba kadar, kitaplar, okumak ve yazmak üzerine oldukça derinlikli deneme yazılarıyla birlikte tavsiyeler içeren bir kitap. Tadı damağınızda kalacak kısa bir eser. Şiddetle tavsiyemdir.
#Armarius
^
^
#alıntı
İnsanın fiziksel çevreyle ilişkilerini kolaylaştırmak için aşırı verimli araçlara başvurulursa, bunlar insanla doğa arasındaki dengeyi yok edebilir. Aşırı verimli araçlar çevreyi yozlaştırır.
^
Yazının icadını medeniyetimiz için başlıca bir milat, bir dönüm noktası olarak görmenin yanında, aynı zamanda geri dönüşsüz bir şekilde ileri atılım yapan zihnimizin çıktığı en üst basamak olarak görmek de gerekir.
^
Kitapsız bir oda, ruhsuz bir bedene benzer.
^
@kanonkitap 
İlker Balkan #okumak #yazmak#bloghemsire #bookstagram #kitap
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.