Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aşkın tümüyle bir delilik olduğuna inanan Işıl Özsoydan,öyküsünü anlatmayı bitirdiğinde gülümsüyordu.Oflaz Kantemiz'e söz verdiği gibi onu henüz yazamamıştı belki ama dilediği gibi anlatabildiğini düşünüyordu. Işıl'ın,Oflaz'ın tedavi gördüğü hastaneye kırk gün boyunca her gün bir saatliğine de olsa giderek,ortak alanda bulunan hastalara öyküsünü anlatmış olması,artık yalnızca kendisinin değil,başkalarının da Oflaz'a hayran kalmasına neden olmuştu.Işıl'ın düşlediği son en azından buydu. Ta ki, "Oflaz kimdi?" diye sorulana dek... Kaşları şaşkınlıkla yukarı kalktı,ilk günden beri kendisiyle göz kontağını bozmamış olan hastaya bakmaya devam etti.Kimsenin olmasa bile onun tarafından dikkatle ve merakla dinlendiğini zannederken kırkıncı günün sonunda,tam da Oflaz'la birlikte hastaneden çıkıp gidecekleri anda,onun tarafından bile dinlenmediğini anlamıştı. Dudakları buruk bir tebessümle kıvrıldı.Aslında doktor hiçbirinin kendisini dinlemeyeceğini,dinlese bile anlamayacağını söylemişti ama genç kız bunu sorun etmemişti.O an da etmedi ve saçlarına küçük bir buse bırakan ruhu güzel o adama döndü. Kimsenin değil,yalnızca Oflaz Kantemiz'in gerçek olduğunu bir kez daha gördü ve genç adama o çok sevdiği gülümsemelerinden birini bahşetti. "Canımın içi..."
Sayfa 367Kitabı okudu
·
189 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.