Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

435 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
" Oku küçüğüm, oku, okumak iyidir! "
Üçlemenin ilk kitabı
Çocukluğum
Çocukluğum
’un sonunda dedesi tarafından “Var git insanların arasına karış…” sözleriyle dünyaya salındıktan sonra, ayakçılıktan bulaşıkçılığa, kuş yakalamaktan bir ikonografi atölyesinde çıraklığa kadar birçok farklı işte çalışır Gorki. Biz de garip ve hüzünlü hayat yolculuğunun farklı duraklarında bu halk çocuğuna eşlik eder, daha sonra yapıtlarına esin verecek olağanüstü canlı çok sayıda karakterle tanışırız. O tanıştığı insanları hayat öğretmeni gibi görür. Dikkatle inceler. Bir noktada insanlar ona yetememeye başlar. Tam da bu noktada beni ona en çok bağlayan kitap tutkusu girer devreye. Merakının ve hayatı anlamlandırma çabasının onu kitapların dünyasına çekmesi kaçınılmazdır. Kitaplar aracılığıyla gerçeklikten kaçıp sığındığı düş dünyasında onunla birlikte geziniriz. Kitap okunurken coşkuyla ağlayan adamlara, kitabı okuyacak mumu bile zorlukla bulan bir çocuğun kitaba duyduğu tutkuya, hayatla kitaplar arasında bulduğu çelişkilere rağmen yaşama sıkı sıkıya sarılmasına tanık oluruz. İnsanların kötü sonlarını gördükçe dönüm noktası olacak kararı alır. "Böyle giderse mahvolacağım, bir şeyler yapmalıyım ... " sözleriyle üniversite macerasına atılır. İkinci kitabın son sayfalarında
Benim Üniversitelerim
Benim Üniversitelerim
kitabına göz kırpar. Zaten çürük iplerle birbirine tutunan ailesi bu kitapta iyice uzaklaşıyor. Bunayan dedesi, yaşlanan ninesi onun için yetersiz kalıyor. Kitaplar büyütüyor onu. Karakter gelişimi kitaplar sayesinde toplumun diğer kesiminden ayrılıyor. Basit bir örnek vermek gerekirse diğerleri kadına her türlü aşağılamayı, şiddeti hak görürken o okuduğu kitaplardan tanıdığı kadına değer veriyor. Kadınları savunmak için kavgalar ediyor. "Beni deli eden şeylerden biri de, kadınlara karşı davra­nışımızdı. Okuduğum romanların etkisiyle kadınları hayatın en anlamlı, en değerli varlığı olarak görüyordum. "(S.426) Ekmek kazanma derdiyle oradan oraya savrulurken kitap okuduğu için dayak yediği kadar, okuması için kendisini destekleyen hatta kitap verenlerle de tanışır. Gece gizlice mum ışığında, bu yasaklanınca pencerenin kenarında ay ışığında kitap okumaya çalışan bu çocuğun ileride kitaplar yazacak olması bana hakkım olmayan bir gurur yaşattı. Neden kitap okuduğumu, kitaplarda ne bulduğumu sorguladım. Zaman zaman ondan kitap tavsiyeleri aldım. Sayesinde okuma listem baya kabardı hatta alt üst oldu (⁠◠⁠‿⁠◕⁠) (Sıkıcı bir kitaptır "Pallada". Gonçarov, aslında, Rusya'nın en akıllı yazarıdır. Onun "Oblomov" romanını oku­manızı salık veririm. Onun en gerçekçi, en cesur yapıtıdır. Aslına bakarsanız Rus edebiyatının en harika kitabıdır ...(s.354)) Kitap biyografik özellikler taşıdığı için biraz yavaş ilerliyor. Ama yine de Çoçukluğum'un yarısı kadar bile okunmamış olması üzücü. Bence Rus edebiyatı sevenler bu seriye bir şans vermeli...Kitabının yazılış amacını çok güzel özetlemiş
Maksim Gorki
Maksim Gorki
"Bu iğrençlikleri niçin anlatıyorum? Bütün bunların geçip gitmediğini, henüz hiçbir şeyin bitmediğini bilesiniz diye, saygıdeğer baylar. İyi anlatılmış korku öykülerini sevdiğini­zi, dehşet verici, fantastik birtakım kurgu öykülerin sizi tatlı tatlı heyecanlandırdığını biliyorum. Ama ben, gündelik ha­yatımıza ilişkin gerçekten korkunç, tüyler ürpertici olaylar biliyorum ve bunları anlatarak, nasıl yaşadığınızı hiç unut­mayasınız diye sizi tatsız bir biçimde de olsa heyecanlandır­ma hakkını kendimde görüyorum. "(S.426) Çocukluğum incelemem #202817662
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20186,7bin okunma
·
907 görüntüleme
Nazlıgül okurunun profil resmi
İçki içmiyor, kızlara takılmıyordum; ruha teselli veren bu iki şeyin yerini bende kitaplar tutuyordu. Ama okudukça, insanların çoğunun kendini kolayca bırakıverdiği bu boş ve gereksiz hayat bana iyice çekilmez geliyordu. S.422
Nazlıgül okurunun profil resmi
Kararıp durma! Sanki içine kapanmış gibisin? Tükür gitsin! Daha gençsin. En önemlisi, şunu unutma: "Kader ayrı, neşe içinde yaşamak ayrı ... Kader , neşeye engel değil­dir!" Hoşça kal! S.434
Nazlıgül okurunun profil resmi
İçimde farklı iki kişi yaşıyor gibiydi: Bunlardan ilki, hayatın iğrençliklerini fazlasıyla tanımış, gündelik hayatın korkunçluğunun bilgisine ererek bunun altında ezilmişti; bu yüzden de hayata, insanlara güvensiz, kuşkulu, biraz çekin­gen, ürkekti; başkalarına ve o arada kendine karşı da yeter­siz bir merhamet içindeydi. İnsanlardan uzak, kitaplarıyla baş başa, sessiz bir yaşam, ıssız manastırlar, orman bekçileri, bozkırda tek başına duran demiryolu bekçi kulübeleri, İran, kentin uzak, ıssız bir mahallesinde gece bekçiliği hayalleri kurar dururdu. İnsanlardan olabildiğince uzak, olabildiğin­ce az insanlı, ıssız bir yaşam ... İçimdeki öteki kişiyse, bilge kitapların ruhuyla kutsan­ mış, inanılmaz korkunçluklarla dolu gündelik hayatın mu­zaffer gücünü gözlemleyen ve bu gücün nasıl kolayca ken­disinin de kellesini koparıp alabileceğini, yüreğini çamurlu topuklarıyla ezebileceğini hisseden, bu yüzden hep gergin, ama dişlerini sıkıp hayata karşı mevzisini de almış, her an, her kavgaya girmeye hazır biriydi. Yufka yürekliydi, ama yüreği her an eyleme geçmeye hazır ; canlı, aktif bir sevgiy­le doluydu ve Fransız romanlarının yiğit kahramanları gibi, üçüncü işaretin verilmesiyle birlikte kılıcını kınından çekip dövüş durumu almaya hazırdı. S.423🤤
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.