Gönderi

Kadın ve Erkekte duygusal zeka
Kadınla erkeğin duygulara yaklaşımı, birbirlerinden beklentileri farklıdır. Kadınların duygusal zekâları daha yüksektir. Bunun yansımalarını problemlerle karşılaşıldığında rahatlıkla görebilirsin. Erkek bir sorun söz konusu olduğunda zihinsel sığınağına çekilip sorunu çözme eğiliminde iken, kadının ilk eğilimi yalnızlığı gidermek olur. Erkek zihinsel paylaşıma önem verirken kadın duygusal paylaşıma önem verir, kendini kötü hissettiğinde yalnız kalmamak, birileriyle konuşmak ister. Kadın erkeğe göre sevilmediğini çok daha kolay hissedebilir. Kadın "Seni seviyorum" cümlesine ihtiyaç duyarken, erkek “Sen haklısın" cümlesini duymak ister. Kadın eğer empati kuramaz, bu farkı anlayamazsa eşine sürekli olarak "Seni seviyorum" der, oysa erkeğin duymak istediği söz bu değildir. Hem biyolojik yapısı gereği, hem de sosyal öğrenmenin etkisiyle erkek kendini güçlü hissetme, sorunlarını kendisi halletme eğilimindedir. Örneğin arabada direksiyon başında yol bulmaya çalışan erkeğe eşi müdahale ettiğinde bu durum erkeğin sinirlenmesine sebep olur. Eşi bunu iyi niyetle de yapsa erkeğin psikolojik ihtiyacı başkadır, "Yolu ben buldum. Bu geminin kaptanı benim" demek ister. Bu gibi durumlarda kadın duygusal zekâsını devreye sokmali, sessiz kalarak bir süre dolaşacak olsalar dahi yolu eşinin bulmasına izin vermelidir. Karı-koca arasındaki iletişim çatışmalarını engellemek için erkeğe de görevler düşer. Örneğin akşam işten eve yorgun gelen erkek ayağını uzatıp dinlenmek ister. Ama kadının beklentisi başkadır, eşiyle konuşmaya çalışır. Burada erkek çözüm üretmeye kalkmaksızın sadece eşini dinlese yeterli olacak, eşinin kendisinden beklentisini karşılayacaktır. Erkeğin ayrıca eşini değiştirmeye çalışmaması, ona onu sevdiğini hissettirmesi mutlu bir beraberliğe katkı sağlayacaktır.
Sayfa 118Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.