Gönderi

479 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Oğuz Atay İçin
Öyle kitaplar vardır, baştan sona dek bir serüveni izlemez. Yaşamı verir, insanı verir, bir çağın görüntüsünü, anlamını verir. "Tutanamayanlar" öyle bir romandı. "Tehlikeli Oyunlar" da öyle. Uslub, Türkçesiyle biçem, ağır basıyordu bu romanlarda. "Kendini" anlatıyordu yazar. Öyle denilebilirdi, dışarıdan bakan bir okur olarak. Olsa olsa baş kahraman, yazardır. Öyle midir acaba, kendimizi tanıyabilir miyiz iyice? Ne denli, ne ölçüde, nereye dek? Büyük yazarlar kendilerini anlatarak tüm insanlığın gerçeklerini ortaya çıkarmışlar. Bir ucundan başlamışlar işe, ne kadar ortaya koymuşlarsa, işte o kadarıyla bir insan gerçeğini öğrenmişiz onlardan. Atay'ın kahramanı da kendi sandığı bir kişiydi. Onun için ve dış evreniydi baş konusu. Kolay okumalar, hızlı sevgiler, beğeniler, alışkanlıklardan koptuğumuz, kopabildiğimiz, rahat ve geniş zamanlarımızı güç bir kitabı çözmeye, sevmeye, ondan bir şeyler almaya, öğrenmeye ayırabildiğimiz bir gün Atay'ın romanlarını çok seveceğiz. Onlarla çağımız insanının, daha doğrusu büyük kentte yetişmiş kentsoylu bir aydının tüm duyarlığı, iç muhasebesi, kendi kendisiyle tartışması, kendini eleştirmesi, çok değişik bir güldürü havasıyla bizlere ulaştırması, sunması var... Yeri olan, degeri olan, edebiyatımızda önemi olan romanlar bunlar... Oktay Akbal( Cumhuriyet, 19 Aralık 1977)
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,3bin okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.