Gönderi

280 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Tarihe tersten bakmayı hiç denediniz mi? Mesela sen, beyaz arkadaşım ırkçılık ve bu ırkçılığın sonuçları üzerine kitaplar okurken hep siyahileri düşündün değil mi? Şimdi soruyorum. “Ya Afrika, Avrupa’yı sömürgeleştirip beyazları kendisine köle yapsaydı?” İngiliz bir anne ile Nijeryalı bir babanın kızı olarak 1959’da Londra’da doğan Bernardine Evaristo yazdıklarıyla yıllardır beynime kazınmış olanı ters düz ediyor. Siyah efendinin önünde eğilen, türlü işkencelere maruz kalan beyazları düşünmek çok farklı; tepeden bir bakış atıp üzülmüyorsun bu kez çünkü o işkenceleri yaşayan bizzat sensin, sen farkında olmasan da içten içe hissettiğin beyaz ırka ait olmanın hazzı her sayfada yanıp küle dönüşüyor. Evaristo bildiğimiz tarihi tersine çevirmesinin yanı sıra coğrafyaya da el atıyor. Birleşik Krallık yerini Birleşik Büyük Ambossa Krallığı’na bırakırken, Avrupa ve Afrika yer değiştiriyor. Ekvator çizgisi de Afrika ile birlikte kaydığı için başta bu harita değişikliğine ne gerek vardı diye sorguluyorsunuz ama sonra bunun altında yazarın hiciv dolu yapısının yattığını görüyorsunuz. Hikâye on yaşlarındaki beyaz kız Doris’in köle tüccarları tarafından kaçırılıp zorlu bir deniz yolculuğunu aştıktan sonra Ambrossia Krallığı’nda geçen ve yıllarca süren esaretini anlatıyor. Anlatıcı Doris’in gözünden okuduğumuz kurguyu ikinci bölümde Efendi Bwana kesiyor. Bize siyah ve beyazların farklarını bilimsel olarak açıklamaktan(!) geri durmayan Bwana kendince haklılığını ve adil bir efendi olduğunu ortaya koyuyor. Harriet Beecher Stowe’ın Tom Amca’nın Kulübesi’ne selam yollayan yazar köleliğin acımasızlığı, ahlaki ve dini açıdan yanlışlığı, insan onuruna aykırılığı konusunda muazzam bir esere imza atmış. Mutlaka okuyun
Beyaz Köle
Beyaz KöleBernardine Evaristo · Doğan Kitap · 202332 okunma
·
225 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.