Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Okudum ama ben ne okudum şimdi dediğim bir kitabın daha sonuna geldim.Başlarda okura ilginç gelebilecek bir konusu olduğu izlemini veren kitap ilerledikçe rengini daha iyi gösterdi. Yazar psikolog olan karekterini oluştururken onun kadınlara olan zaaflarını ön planda tutmuş. Ee bundan bize ne derseniz evet bize ne elbette. Ama danışanlarıyla etik olmayan ilişkileri her satırda cinsellik kokan ağır kelimelerle okura sunulmuş. Tabii bunu bir matah olarak gören karekter mesleğinin yüz karası olduğunun bilincinde değil maalesef. O işlerinin tıkırında ilerlediğini düşünüyor öyle ki üstüne bir de para alması onun en büyük övünç kaynağı . Konu ilginç olabilecekken yazarın rotasını birden basite indirgenmesiyle kitaba yazık olmuş bence. Sorunlu bir evlilik geçmişine sahip psikolog yetişkin oğlu ile arasında ki sorunları düzeltmek için uğraşırken aynı gün aynı parkta farklı banklarda buldukları günlüklerden sonra baba ve oğulunun hayatı günlüklerin sahibi olan kızın  hayatlarına girmesiyle tamamen değişmeye başlıyor. Kız çektiği acılar sebebiyle kendine zarar veren mazoşist bir karekter. Onun gizemli ve mutsuz bir hayata sahip olması baba ve oğulun birbirinden habersiz onu sahiplenmeleri ve sonrasında yaşananları anlatıyor. Oğul babayı geçmişe dönük annesine olan ihanetleriyle suçluyor. Baba bu durumda tek suçlu olarak oğlunu kışkırtan anneyi sorumlu tutuyor. Bir de geçmişinde yaşadığı travmanın altından taciz çıkınca konu sadece orda kalmıyor. Tacizcinin ve daha sonra hayatına giren diğer iki kişinin şüpheli ölümleri ve  doktorun geceleri uykusunda çocukluğunda  yaşadığı  travmadan kaynaklı korkuları, bir de sevgilisiyle olan sorunlar, klinikte danışanlarıyla yaşadığı deneyimler derken kitap bitiyor. Yine ölüm ve cinayetler hayatına dahil olmaya devam ediyor. Okuyorsunuz ama bir taraftanda yazar okura karakterinin işlediği cinayetleri en masum  tarafından  dedektif olarak kurgusuna dahil ettiği kişi aracılığı ile bu cinayetlerden  sıyrılabilmenin püf noktalarını veriyor. Kitap bitiyor derken son bölümde konudan iyice koptum, ben neyi kaçırdım acaba dedim ve hiç bir şey anlamadan öylece kaldım. Baba fedakarlık yaptı orasını netleştirelim oğlu için aşkını içine gömdüğü günlüklerin kraliçesi kızdan vazgeçerek onların birlikteliği için elinden geleni yapmaya çalıştı. Ama son bölüm ne alaka hâlâ anlayamadım. Eski karısının iç güdülerine güvenerek yaptığı kehanetler doğrultusunda yazar kitabı bitirmekte istemiş olabilir belki . Yalnız yazarın bir konuda ki tarzı ilginçti. Kitapta her bölümün başında paragraf öncesi verdiği kelimelerden oluşan giriş başlıklarını büyük bir ustalıkla o bölümdeki satırlara  serpiştirerek cuk diye de yerlerine oturtmasını bilmiş. Onun dışında kitap içerik olarak bu yazdıklarımdan ibaret sadece. Yazar hiçbirimiz masum değiliz derken kriterleri yüksek tuttuğu için bizim masumluk sınırımız sanırım kitaptaki karekterlerin kıyısından bile geçmez. Herkes masum olmayabilir diyorsun sayın Raul Montanari ama bu kitabı okuduktan sonra biçtiğin masumluk kriterleri için biz kendimizi şöyle bir kenarı çekelim . Ha bizim masumluk kriterleri mi ? Olsa olsa en fazla komşunun dalından muşmula aşırmakla ölçülür bizim masumluğumuz .
Hiçbirimiz Masum Değiliz
Hiçbirimiz Masum Değiliz
Raul Montanari
Raul Montanari
Hiçbirimiz Masum Değiliz
Hiçbirimiz Masum DeğilizRaul Montanari · Sonsuz Kitap Yayınları · 2013141 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.