Hiçliğin kesinlikle karşısında, zihnim hiçbir şey tasarlayamadı o sıfır noktasında, ödül ve ceza arasında bir kelime oyunu yapmanın ne anlamı vardı? Ben var olmak istiyorum o kadar! Adımın sonsuza kadar olmasını istiyordum! Var olmak istiyordum, bunun nerede ya da nasıl olduğunun bir önemi yoktu.
Sayfa 158 - Yakamoz Kitap / Sonsuz KitapKitabı okudu
Vücudun kendi kuralları vardı. Binlerce nesildir korunmuş olan içimizdeki o ilkel çekirdek yani içgüdü her şeyden önce ilk söz hakkına sahibiydi. Ilk kelime: sonuncusu olmasına gerek yoktu.
Sayfa 237 - Yakamoz Kitap / Sonsuz KitapKitabı okudu
Mükemmel yalan; gerçeğin sınırlarını çizer, etrafında gezinir, ona kur yapar, baştan çıkarır ve yiyip bitirirdi. Işte ancak böyle gerçek gibi görünür, başkalarını kandırmakla kalmayıp sahibini de kandırırdı. Ve zamanla insan buna inanmaya başlardı.
Sayfa 246 - Yakamoz Kitap / Sonsuz KitapKitabı okudu
Okudum ama ben ne okudum şimdi dediğim bir kitabın daha sonuna geldim.Başlarda okura ilginç gelebilecek bir konusu olduğu izlemini veren kitap ilerledikçe rengini daha iyi gösterdi.
Yazar psikolog olan karekterini oluştururken onun kadınlara olan zaaflarını ön planda tutmuş.
Ee bundan bize ne derseniz evet bize ne elbette. Ama danışanlarıyla etik
Yazar " Yine de bu kitabın son satırını sen yazacaksın... " demiş. Mutlu sonları sevdiğim için ben de öyle yazdım her ne kadar ana karaktere sinir olsamda. Kitap ilginç başladı hatta Dexter gibi bir karakteri konu alıyor sandım ama değilmiş :) İnsan hayatının ister üzerinde uzun uzadıya düşünülerek ister ani kararlarla olsun sonunda kaçınılmazın yaşanacağını, yaşamların nasıl bir anda altüst olabileceğini veya herşeyin yoluna gireceğini konu alan bir kitap. Sağlam bir kurguyla daha güzel olabilirdi.
Kitapta bolca müstehcen sayfalar ve olaylar vardır ki bundan dolayı herkese önereceğim söylenemez. Onun dışında yazarın dilini ve anlatım tarzını beğendim. Gerilim ve polisiye olmadan cinayet işlenmiş ama tabi ki bunun dedektifsiz olması düşünülemezdi.
*
*
*
Kitap İtalyan bir psikoloğun başından geçenleri ve kadınlara olan düşkünlüğünü, geçmişte yaşadığı pişmanlıkları anlatır. Eski karısı, sevgilisi, kadın hastalarının(ki zaten erkek hastası hiç yok) üstüne bir de parkta bulduğu günlükle hayatına giren 18 yaşındaki Federica. Doktorumuz 46 yaşında olmasına rağmen kendine alıkoyamaz ve bu serüvene katılır. Ama hesaba katmadığı eski cinayetinin peşine düşen dedektif, Fede'nin üvey babası ve ikizi, adeta kahin gibi her olayı tahmin eden eski eşi ve 20'li yaşlarındaki oğlu vardır.