Gönderi

1063 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tolstoy'un Anna Karenina'yı yazdıktan sonra derin bir buhranın içine girdiğini biliyordum fakat sonrasında yazılan herhangi bir kitabını okumamıştım. Dirilişe başladığımda, tâ ilk da sayfalarda bu kitabı seveceğime dair bir his yerleşti içime. Dimitri bir anda dünyanın akışının tersine yüzmeye başlamıştı, bende öyle. Onun deli olup olmadığını anlamam yüzlerce sayfa sürdü. Nihayetinde bir sonuca varabildim. Her insan için mutluluk farklı şeylerde saklıdır. O yüzden diğer kimselerle aynı şeyleri yapıp neden mutlu değilim diye hayıflanamayız. Dünyaya geliş amacımızı kendimizin bulması gerekir. Tabi amacımızı ararken onlar gibi düşünmediğinden bir çok kişinin seni deli ilan etmesinden doğal bir şey de yoktur. Tolstoy'un din konusunda hep aklı karışıktı. -Yani okuduğum kitaplara göre konuşuyorum - Sanki biraz aradığını o bulmuş da aynı sancıyı bizim çekmemiz için bize tuzak kurmuş gibi. Dünya görüşüyle de ilgili aynı şeyleri söylemek mümkün. Düşünüyorum da, ya kitaptaki mekânda ve aynı şartlara sahip olsaydım, ben ne yapardım diye. İki tarafta da bulunmam gerekirdi anlamak için. Peki şimdi ki hayatımda hangi taraftayım. Cevap öyle karışık ki. Uzun bir yolculukta gibiyim. Yol yabancı, bende yabancıyım bana. Tanımak gerek öyleyse, çok daha fazla tanımak için uğraşmak gerek. Maslowayı temsil eden şey, bence hepimizin içindeki vicdandı. İşlemeye can attığımız daha sonrasında bir süre görmezden gelip unuttuğumuz, zamanla karşımıza tekrar çıkınca şok etkisiyle telafi etmeye çalıştığımız bir hata. Burada aklıma şu geliyor. Ya bidaha aklımıza hiç gelmeseydi, ya da üzerine gidip uğaraşmamıza rağmen hiçbir şeyi değiştiremeseydik. O zaman ne olacaktı. Bunları yazarken bile yaptıktan sonra aklıma hiç gelmemiş, yaşamıma devam ettiğim hataları tarıyorum aklımda. Maalesef insan kötü yaradılışlıdır. Dünyaya gelirken tertemiz olsa da çevrenin onu kirletmek için haricen bir çaba sarf etmesine hiç gerek olmamıştır. Ayrıca hasta bir insana kesinlikle ölecek diyemeyeceğimiz gibi, kötülükler içine dalmış bir insana da artık iyi biri olamaz demek kötülüklerin en büyüğüdür. Şartlar değişir, insanlarda. Kucaklayıcı olmak zor olabilir fakat bunu başladığınızda içinizde bir yerde tamamlandığınızı göreceksiniz. İnsanların acısını görmezden gelmek bir çözüm değil - bunlar öyle çoktur ki bazen normalinden ayrıt etmesi pek zordur- aksine yeni bir sorunun aynasıdır. Tolstoy'un kitabında tasvirlediği hapishanenin rutubetli koridorlarının havasını sayfalardan içinize çekin ve tekrar düşünün, hayatınızı. Sonrada şunu sorun kendinize "Gerçekten istediğim bu mu?"
Diriliş (2 Cilt Takım)
Diriliş (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Mert Yayıncılık · 199917,5bin okunma
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.