Gönderi

Varlığın Mertebeleri
ben şuurudur (ahan- kara); “mental” diye belirlediğimiz ve “akıl” diye tercüme ettiğimiz kabiliyete mahsus bir form.19 “Mental” ifadesi bize uygun geliyor, Hintçenin “mana”sına, Latincenin 19. Vedarıta’ya Göre İnsan ve Hallerinin 3. bölümü ile karşılaştırınız.“mens”ine, İngilizcenin “mind” ile “man”ine, Almancanın “marnı”, “man” ve “mensch”ine tekabül ediyor. Bu birbi- riyle akraba ifadeler bize insan türünün özel belirtisi oldu­ ğunu gösteriyor. Akıl-Makuliyet (ratio, raison), hayalgücünü ve hafızayı içerir. Saf tür belirtisi ya da skolastiklerin dediği gibi “spe­ sifik ayırım” olarak insanın diğer özlere karşı üstünlüğü anlamına gelmiyor. Hiyerarşi sadece diğer özlerle olan or­ tak sıfatlarla kurulabilir. Burada öyle ortak bir payda yok­ tur. İnsanların fert olarak akıllarıyla, benbilinciyle (ahan- kara) diğer özlerin ise kendi halleriyle kozmik ruha iştirak ettiklerini gördük. Melekler üstün düzeyde ferdidirler. Onlar hiçbir forma bireysel akılla bile tabi değillerdir. Hiç kimse insanın on­ lardan üstün olduğunu iddia edemez.20 Tür, insana birey­ sel formu içinde dokunur, üstün-bireysel halleriyle do­ kunmaz. Aklın, mantığın ya da aynı yere çıkan zihni dü­ şüncenin ferdi yetenekler olduğunu belirttiğimiz zaman, tek bir bireye diğer tüm bireyleri dışta bırakarak mahsus olmadıklarını ya da her bir bireyde tümüyle farklı olduk­ larını kastetmiyoruz tabii ki. Şunu demek istiyoruz ki; bu yetenekler, fert oldukları için onlara mahsustur ve belirli bireysel hal dışında varolamazlar. Bütün insanlar akla sa­ hiptir, insandan insana olan tarzı farklı dahi olsa. Akıl sadece insana mahsustur. Modern akılcılığın kar­ şısında akıl kavramını sadece üstün ferdi dünyaya kıyasla 20. Meleklerin, tezahürün üst bireysel halleri olduklarım sonra göreceğiz, yani her formun üstündeki haller. 44 VARLIĞIN MERTEBELERİ geçirebilmenin mümkün olduğunun altını çizmek isteriz. Her türlü yanlış anlaşılmaları önlemek için bu tür benzeri geçişmeleri yapmamak lazımdır.21 Şunun bilincinde olmak gerekir ki, üst bireysel dün­ yada akıldan söz edince bu sadece bir analoji olabilir. Akıl, ruhun (Buddhi) insani düşünce dünyasıyla kesiştiği yer­ dir.22 Elbette Platonik anlamda ve Aleksandrinik Logos anlamındaki bir tür kozmik aklı kabullenip idrakin temel ilkelerini onlara irca edebiliriz. Ama bu ilkeler ferdi ve sırf ayırt edici akla göre kıyas edilemez bir şekilde ileridedir.23 Akıl için bu temel ilkeler insanüstü gerçekliktir ve her tür­ lü düşüncenin önşartıdır. Her türlü mantığa hükmeder, hatta onu aşar. Böyle anlaşıldığında mantık, ferdi kavrayı­ şa açık alanda evrensel ilkelerin uygulanmasıdır.24 Son olarak tekrar ruh ile akıl arasındaki ayırımın altını çizmek isteriz. Ruh, birey üstü ve sezgiseldir (hadsi), akıl ise şekli ve istidlalidir. Biçimsel düşünce akıl ile bağlıdır; 21. Skolastiklere göre böyle bir nakil ancak mahlukatm sıfatlarından Yaratıcı’nın sıfatlarına geçildiği zaman yapılmalıdır. Bütün özlerin sıfatlarının kökeninin Allah olduğunu öne çıkarmak için burada aynı ifadeler kullanılabilir. Bu sadece olumlu ifadeler için geçerlidir; noksanlıklar ve sınırlamalar sadece menfi bir varlığa sahiptir, görünürde farklı olsa da üstün bir menşeden yoksundurlar. 22. Kainatta bu kesişme noktasını Manu oluşturur. Introduction generale a l’etude des doctrines hindoues 3. bölümün 5. babı ve Vedanta’ya Göre insan ve Hal- leri’nin 4. bölümü ile karşılaştırınız. 23. İstidlali idrak sezgisel idrakin karşıtı olarak düşünülmektedir. İstidlali idrak dolaylı, vasıtalı ve izafidir. Özne ile nesne arasındaki ikiliği sürdürüyor ve bundan dolayı yanılgıyı dışlamıyor. Emniyeti ancak ruhani idrak sağlar; o sezgiseldir ve öz­ ne ile nesnenin özdeşleşmesine sebep oluyor. 24. Hindistan ve Çin’de, mantık bütün öğretinin bir görünümüdür (darshana) ve gerçek anlamda bir inisiyatik ilimdir. Introduction generale a l’etude des doctrines hindoues, 3. bölümün 9. babı ve Haçın Sembolizmi nin 18. bölümüyle karşılaş­ tırınız. 45 VARLIĞIN MERTEBELERİ ruh (Buddhi) düşünceye tabi değildir. Bu, düşüncenin ne kadar dar olduğunu gösterir, fakat kendi düzeyinde son­ suz imkanlar geliştirebilir. Böylece modern psikolojinin zannettiğinin aksine aynı anda çok daha fazla ve azdır.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.