Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Leyla Erbil’in kadınları modernizm, batılılaşma ile gelenek, inanç arasında sıkışmış kadınlar. İdeolojik bir kurgu da yazsa, toplumsal olayları da kurgulasa okuduğum kadarıyla hep sıkışmış kadın karakterleri oluyor. Bu sıkışmışlık da bir yerde histeriye evriliyor. Bilirsiniz zaten, ‘histerik kadın’ yaftasını çok sever eril dil. Neyse histerik söylemler bildirimi kendime saklıyor ve kitaba geçiyorum:) Gecede, Erbil’in 1968 Sait Faik Ödülü’nü katıldığı ve kazanamadığı kitabı. (Burda histerik kahkaha atıyoruz.) Diğer kitaplarında ‘Leyla Erbil bu kitabıyla hiçbir ödüle katılmamıştır.’ benzeri bir ifade yer alıyor. Öyküler teknik olarak günümüz için bile yenilikçi. Sebald, Lacan, Beckett, Freud okurken aklıma gelen bazı isimler. Örnek görsel ekledim. Ayna öyküsünden ekledim özellikle, çünkü noktalama işareti pek yok. Erbil okurken pek de ihtiyaç yok sanki noktama işaretine:) Onun yazını bilinci ele geçiriyor, es vermeden okunuyor genellikle. Hatta bu nedenle ikinci kez okuyorum öykülerini. İlkinde o akışta kaybolup gitme hazzı için, ikincide öyküleri biraz didiklemek için. Modernleşen Türkiye’de yaşanan sorunlara yer vermiş genel olarak denilebilir. Hem aydın sorunları, hem halkın yaşadıkları, uyuşukluk, sömürü. Kocası giden ya da kayıplara karışan yalnız kadınlar. Bir dönem Almanya’ya göç ve geride bırakılmış kadınlar-çocuklar ülkemizin bitki örtüsüydü. Erbil bu konuyu da kendine has bir şekilde ele almış. Kadınlara dayatılan cinsellik öykülerinde temel meselelerden. Bazı öyküleri mektup biçiminde, bazılarında fotoğraflar kullanmış, böylelikle kurmacayı gerçekliğe de taşımış. Çok severek okudum klişesini yazmayınca olmuyor, affedersin Leyla. Bence Erbil mutlaka okunması gereken bir yazar. Ama herkesin yazarı değil
Gecede
GecedeLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022846 okunma
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.