Gönderi

Beden büyüklüğünü ve beden imgesini çarpıtan baskıcı ve yıkıcı yeme bozuklukları gerçek ve trajik olmakla birlikte, bunlar çoğu kadın için norm değildir. İri ya da ufak, geniş ya da dar, kısa ya da uzun olan kadınların böyle olmalarının nedeni büyük olasılıkla akrabalarından beden şekillerini miras almış olmalarıdır; andaki akrabalarınınkini değilse bile, bir iki kuşak geridekilerin bedenlerini miras alırlar. Bir kadının miras aldığı fiziksel özelliklerini yermek ya da yargılamak, kuşaklar boyunca kaygılı ve nörotik kadınlar yaratmaktır. Bir kadının miras aldığı biçim üzerine yıkıcı ve dışlayıcı yargılarda bulunmak, onu çok önemli değerli bazı psikolojik ve tinsel hazinelerden yoksun bırakır. Onu, kendi ataları tarafından verilmiş olan beden tipinden duyduğu gururdan yoksun bırakır. Ona bu bedensel mirası küçük gör mesi öğretilirse, o da ailesinin geri kalanıyla kurduğu kadınsı bedensel özdeşimini kıyasıya eleştirip ondan uzaklaşır. Eğer ona kendi bedeninden nefret etmesi öğretilirse, annesinin onunkiyle aynı şekle sahip olan bedenini nasıl sevebilir? Ya büyükannesinin bedenini, peki ya kızlarının bedenlerini? Atalarının beden yapılarını ve biçimlerini miras almıs olan, ona yakın diğer kadınların (ve erkeklerin) bedenlerini nasıl sevebilir? Bir kadına bu şekilde saldırmak, onun kendi halkıyla ilişkisinden duyduğu haklı gururu yok eder ve onu boyu, endamı, sekli ne olursa olsun, bedeninde hissettiği doğal ritimden yoksun bırakır. Kadınların bedenlerine yönelik saldırı, özünde, kendisinden öncekilere olduğu kadar ondan sonra gelecek olanlara da yönelik uzun menzilli bir saldırıdır.“
Sayfa 226Kitabı okudu
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.