Lise yıllarımda hocalarımız edebiyat sınavlarında Türk ve dünya klasiklerinden belli kitapları okumamızı ister ve sınavların yüzde 30'luk kısmını bu kitaplar içerisinden sorarlardı. Araba Sevdası da bu kitaplardan biriydi. Lakin zorla yaptırıldığı için o zamanlar hiç okuma hevesim olmamış galiba, özetini okuyarak sınava girmiştim :) Okumak şimdiye nasip oldu. Bihruz Bey'in hayatı tam anlamıyla batılılaşma dediğimiz o tabirin -köklerimizi, dilimizi, kültürümüzü inkar etmeye kadar giden- yanlış anlaşılmasının örneği olarak karşımıza çıkıyor. Fransızca, Farsça pek çok yabancı kelime kullanılmıştı kitapta. Bu bir yerden sonra insanın odağını dağıtıyor; olay örgüsü zaten odağı kaydırmaya fazlaca müsait olduğu için bu konunun ayrıca eleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bihruz Bey'in yana yakıla Periveş Hanım'ı aylarca araması beni bir süre sonra baydı. Çünkü bir insanı sadece dış görünüşünden tanıyıp bu denli bağlanabilmek etik gelmiyor ve bunun adına ilk görüşte aşk diyenlere de gülüyorum sadece :)
Kitapta "embesil" kelimesinin aslında Fransızca'da aptal demek olduğu satırlarını okuduğumda gereksiz bi gülme geldi bana ahahah
Genel olarak kitabı sevdim, edebiyatımızın ilk realist romanını herkesin okuması, düşünmesi, iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar efenim....