Gönderi

267 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Zaman,Doğu Mistizmi ve Hayaller Balzac'ın benzersiz tasvirleriyle
Kitabı hangi kategoriye koyacağımı bilemedim. Felsefe kısmı Balzac'ın zengin tasvirlerinden daha ağır bastığı için felsefi bir eser olarak düşünebiliriz zira bize ölümü ve insanın hayattaki amacının ne olduğu gibi temel varoluşsal soruları okuyucusuna sorgulatır. Kitap bilimin,tıpın,sanatın felsefesini yapars Bunların insan yaşamındaki yerlerini,amaçlarını sorgular.Bilim tabiatın kopyasıdır diye bir söz vardır. Tabiat düzeni öyle kanunlarla düzenlenmiş ki bilim bu kusursuz düzenin kopyası olabilir.Tabiatın mükemmelliğini keşfetmenin bir yoludur.Peki sanat? Raffaello'nun resimleri,Michelangelo 'nun heykelleri insanları kendine hayran bırakan,yıllara meydan okuyan bu eserler tabiatın,yaşamın sanatçının kendine has hayal gücünün süzgecinden geçirdiği ,yaşamın sanatçının hayal gücüyle beslediği onun duygu dünyasının bir tezahürü .Tıp Bilimler arasında vakalardan yola çıkıp genellemeler yapan ,hastayı yaptığı genellemeler ve literatüre geçmiş vakalar ışığında inceler.Kitapta insanların her birinin farklı olduğu gibi organlarına farklı düzenekte işleyeceği bu yüzden literatüre geçmiş hastalıkların her vaka için geçerli olmadığı tezi savunulur. Tıbbın insanı merkez edinen bilimin yaşamdaki yeri, kullanılan tekniklerin sorgulanması. Öte yandan siyaset,sosyoloji hatta mekanik bile konuşulur kitapta.Okuduğum en yoğun Balzac kitabıydı. Açılışı Palais Royal ile yaparız. Kumarhanenin Balzacvari canlı bir tasviri yapılır.Biz kumarhanenin sefahatle dolu ama bir yanda oynayanların adeta bir tutkuya dönüştürdükleri bu oyunla geldikleri sefil durumu Balzac'ın bize yol gösterdiği yönde usumuzda canlandırırken Raphaël ile tanışırız. Sefil kıyafetleri, yüzündeki istihza ve sessiz ironisi ile bir tezatlık vardır görüntüsünde. Yerini bulamamış bir prens.Kumarda şansı pek yave gitmeyen bir sefih. Kumarhaneden çıktıktan sonra durumunun berbatlığını anlarız. İntihar gidiyordur adım adım.İlgi çekmeyen bir ölüm tasarladığı. Yolda yürürken bir kadının güzelliği ve zarafeti aklını çeler. Yaşamın tatlı rehavetini hatırlar. Ölüm ve yaşamın ayartıcı zevkleri arasında kalmışken tesadüf eseri girdiği dükkanda Doğu 'nun mistizmi ile Batı'nın tabloları, heykelleri arasında kaybolur. Tüm sanat eserleri ona bir ışık huzmesi gönderir adeta kendinden geçer genç adam.Dükkanda adeta beliren ihtiyar adam onun vaziyetinin müşküllüğünü çözer adeta ve sonra Tılsımlı Deri çıkar karşısına. Ona sahip olduğu müddetçe hayatta tüm istediklerini sahip olacaktır. Fakat istekleri yerine geldikçe ömrü azalacaktır. Balzac burada Zaman kavramını çok zekice irdelemiş. Hakikatte biz insanlar isteklerimizin peşinden koşarken önümüzdeki günlerin ne kadar kısaldığının farkında olmuyoruz. Zenginliğin, makamların ve şöhretin peşinden koşan insan bunları elde ettiğinde arasında bıraktığı zaman ne kadar uzunsa önünde yaşayacağı günler o kadar kısa olur. Oldukça basit bir çıkarım gibi gelse de bunu insanın sürekli bir devinimle peşinden koştuklarını elde etmeye başladıkça zaman kavramını unutması, hırsla yolda yürürken insan ömrünün kısalığını hiçe saymasını simgelemiş bu tılsımlı deri. Genç adam deriye sahiptir. İstekleri gerçek oldukça zamanı kısalacak.Her istediğinin gerçek olması ile önündeki günler kısalacak. Raphaël Doğu mistizmi le ilgilense de o bir bilim adamıdır. Buna inanmak istemez fakat deriyi alır. Yolda arkadaşları ile karşılaşır. Yemek sofraları, bürokrasi, sosyetenin bilirbilmez budalaları, zengin sofralar, zarafet sembolü kadınlar ve politikadan tutun topluma i insan faziletine kadar her konu şarap ile birlikte sofrada mutantan vaziyette atar. Monarji gitmiş, reformlar yapılmış fakat iktidar bürokratların,bankacıların elinde. Sofrada hararetli tartışmalar sürerken şark usulü kıyafetlerle gelen kadınlar ,esere giren Agulina karakteri ile sefahatin insan yaşamının mahvına mı sebeb olduğu yoksa onun yaşamını süsleyen,hayatı çekilir kılan yegane durum mu olduğu sorgulamaya başlar.Her insan farklı kanılara sahiptir. Tartışma sürerken Raphaël Émile bu duruma nasıl geldiğini anlatmaya başlar. Babasının proje evlat olarak yetiştirdiği onun uygun gördüğü eğitim ve kariyer yolundan ilerlediğini anlatır. Bu arada onun kişiliği iki yönde gelişmeye başlar.Kadınlara ve aşk zihnini kurcalar. Çok büyük hedefleri vardır fakat bu arada zafer kazanmış bir imparator gibi yüce bir kadına sahip olmayı hayal eder.Gençlik zamanı insanların hayalleriyle geçen bunu gerçek yaşamlarına uygun hale getirme çabaları ile geçen çalkantılı bir süreç. Raphaël diğer bir yöne sahiptir. Sefih yönü onu kumar sevk eder.Talihsiz olaylar ard arda gelir.Babasının ölümü, yoksulluk bu arada bitmeyen bilim tutkusu,yazmaya çalıştığı kitap.Yoksul bir semtte bunlarla yaşamını sürdürmeye çalışırken komşusu Pauline 'ne ilgi duymaya başlar. Fakat Pauline yoksul bir kızdır onun kıyafetleri,yaşamı ihtişamdan yoksundur. Zarafetini doğadan alır.Raphaël bir prenses düşlemekte ipek ler, mücevherlerle donatılmış ulaşılamaz olanı. Bunlar olurken Rastignac ile karşılaşırız. La Péré Goriot 'un kült karakteri. Rastignac işleri yoluna koymuştur şimdi Vautrin'in bir zamanlar ona mentorluk yaptığı gibi o da hayallerini gerçekleştirmesi için Raphaël 'e yardım eder.Paris sosyetesinde yükselmenin yolu kadınlardan geçer.Kontes Fedora kitabın basılması için onun tek şansı olacaktır. Kontes etkilemesi gerekli fakat bu zor .Çünkü keskin zekalı bir kadın var karşısında ve pek çok rakibi.Goriot Baba'da Rastignac nasıl yükselmek için Delphine ve Anatasie 'yi etkileme yolunda sosyetede yoksulluğu sebebi ile zorlanmış aynı olaylar Raphaël 'in başına gelir.Okuyucular bir Deja vu yaşarlar. Raphaël Foedora'nın ihtişamı ve ulaşılmazlığının etkisiyle onu adeta bir takıntıya dönüştürdüyse Pauline orada masumiyeti ve zarafeti ile durur ve İkisi arasında gelen genç adam anlatısı başlar.Balzac bunu melodramdan ikilemlerin ve duyguların esnetik bir tezahürüne dönüştürür. Tılsımlı deri sayesinde zenginliği artar ,sefih yaşamına geri döner. Bu arada Pauline ile mutluğu yakalar önündeki günlerin uzun olmasını ister.Ama nafile zenginliği arttıkça zamanı kısalır. Deriden kurtulmak için bilime,mekânige başvurur ama nafile. Balzac şahane kısa bir mekanik dersi verir okuyuculara. Bu arada Balzac her zamanki gibi aristokratların ve burjuvaların ikiyüzlülüğünü ve sefilliklerini dile getirir.Toplumsal tabakaların uçurum kadar farklı yaşayışları, zenginlikle sefaleti aynı anda anlatır. Raphaël in tılsımlı derisi insanın zamanı ve isteklerine karşı yürüyüşündeki acımasız tavrı anlatır. Doğu 'nun mistizminden yararlanmayı ihmal etmez.Okuduğum en yoğun Balzac romanı oldu. Huzur içinde uyu Mösyo Balzac.
Tılsımlı Deri
Tılsımlı DeriHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020910 okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.