Elli sayfalık bir kitapta platonik bir aşk,çocukluk - gençlik ve kadınlık hisleri,duygu geçişleri, acılar, hüzünler... bu kadar mı yoğun anlatılır ve bu kadar mı hissettirilir okuyucuya.Zweig farkı diyorum.
"Çocuğum dün öldü."diye başlıyor mektubuna Kadın, sevdiği adamdan kalan ,adamın haberinin bile olmadığı, canından çok sevdiği tek varlığı.Belki onu kaybetmenin acısı ,belki artık kalbinde bu kadar acıyı taşıyacak yer kalmaması,belki de çocuğunun ölümüyle gururunun da ölmesiydi adama mektubu yazdıran sebep.
Kahramanların isimleri yok,olay yok ,sadece bir adama platonik aşık olan kadın tarafından gönderilen mektup ve kadının duyguları var.Kısaca; sessiz sedasız,tek taraflı yaşanan bir aşkın hüznünü okuyorsunuz.Mektup boyunca "Beni tanı artık."diyor kadın ,tanı.Tanımayınca kendi ismini vermeye gerek duymuyor ve mektubuna da "Sana ,beni asla tanımamış olan sana." hitabını kullanarak giriş yapıyor.Hem üzüldüm hem kızdım neden kendine hak görmüş bunca acıyı.Platonik bir aşkın psikolojik çözümlemesi ancak bu kadar başarılı yapılabilirdi.
Sadece iki saatinizi alacak ve sizi oldukça etkileyecek bir kitap.Kesinlikle tavsiyemdir dostlar.