Gönderi

244 syf.
·
Puan vermedi
BANA RAĞMEN İnsan bir kere mağlup başlarsa hayata yeniden lacivertini bulur mu kendisinde? Hayat izi mi ayak izi mi sende seni bulmana yardımcı olacak ya da sana seni kazandıracak? Güçlü olmak adına verilen gülümse çekiyorum pozunun arkasında kaç gözyaşını gölgene teslim ettin? İnandığın ne varsa kaybettiğin bir gün nasibin olur mu kazanmak? Sadece dört harften ibaret Elif... Tıngır mıngır sallanmış daha beşiği küçük yaşlarda. Köksüz bir ağacın meyvesi olup güneşe karşı ham olup pişmiş. Çoğu zaman içine yanmış ama dışı al al olmuş. Travmatik durumun çocukluğun bir parçası olarak dünya kollarında el gibi yaşayıp bey gibi olmak istemiş aslına bakarsanız. Beyliği güçlü oluşundan elliği ise hayata daha çocukken mağlup kalışından yaşamış. Derken sere serpe geçen giden zamanın kollarında büyümüş, aşk kondurmuş yüreğine. Ama nereden bilebilirmiş ki küçücük hüzün kovan kuşunun kanatlarının kırılacak oluşunu... Selim... Böyle bir karakterin okurken yaşattığı her şeye binlerce kez “yeter” narasını attım. Hepimizin zamanında karşılaştığı böyle narsist kişilik bozukluğu demeyeceğim kusura bakmayın ama kanı bozukluğunu gördük, görüyoruz, göreceğiz... Adı bahsi geçmişken yine “yazıklar olsun “ diyerek okurken aslında içinde olduğum kitabı bir karakter gibi yaşadım. Biten her sonun bir başlangıç döngüsü olduğunun inancında olan birisi olarak kitapta bunu görmek beni oldukça mutlu etti. Hiç bilmediği bir ülkede çiçek açmak istedi güçlü kadın ve biriyle tanıştı. Sonrası mı? Bence şimdilik bu kadar spoi yeterli diye düşünüyorum. Elif neler yaşadı? Yaşadığı her ne varsa bu şehirde unutabilecek mi? Yine inandığı bir şeyin hayal kırıklığı mı hayat kırıklığı mı olduğunu öğrenecek, yoksa başka bir lisân ile şen şarkılar mı tutturacak diline? Okuyun ve okutun arkadaşlar. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli ve keyifle okumalar .
Bana Rağmen
Bana RağmenEzgi Karaşin · Masa Kitap · 202243 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.