Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
NASIL YAPMALI 1 VE 2.CİLT KİTAP YORUMU (SPOILER İÇERİR.)
Nasıl Yapmalı (ya da Rusçasıyla Ne Yapmalı) Oblomov'u
Oblomov
Oblomov
okumamdan sonra Orhan Pamuk'un Saf ve Düşünceli Romancı'sında
Saf ve Düşünceli Romancı
Saf ve Düşünceli Romancı
gözüme çarpan bir romandı. Ben aslında bunun bir incelemeden ibaret olduğunu düşünüyordum ama Oda Yayınlarının iki cilt halindeki basımını görünce kaptım. Ne yazık ki ister birinci ister ikinci cildinde olsun, ikisinde de çok rahatsız edecek imla hataları vardı. Bu beni üzdü. Roman genç kızlığında yaşadığı çevre yüzünden kendini tanıyamamış olan Vera Pavlovna'nın gelişiminin üzerinden bize hayatı nasıl yaşamamızın, onu nasıl iyi bir biçimde idame ettirmemizi örnekliyor. Bunun içinde paranın 1800'lü yıllarda aslında yalnız Rus toplumunda değil tüm dünyadaki toplumların aile oluştururkenki temeli olduğunu görüyoruz. Marya Alekseyevna ve Pavel Petroviç'in evlenmesi gibi. İlk ciltte Vera'nın "bodrum" olarak adlandırdığı evinde annesi onu sevmediği ev sahibinin oğluna vermek istediğinde bunun aşk ya da sevgi olmayacağını, yalnızca metreslikten ibaret olduğunu söyleyince onu kilitlemesi gibi. Aslında suçlu annesi de değildir; o, maddi olarak rahatlamanın her şeyin üstü görür, paranın mutluluğu da getireceğine inanır. Bundan dolayı başta hiç sevmediği Lopuhov'a sonradan bağlanır, çünkü onun "sözde nişanlısı" yakında yüklü bir mirasa konacaktır. Hatta bundan sonra ona büyük bir saygı da duyar, resmi adıyla seslenir, "Dimitri Sergeyeviç". Vera Pavlovna yaşamını bu şekilde sürdüremeyeceğini en iyi şekilde Lopuhov'la tanıştığı ve onunla bir bağ kurduğu zaman anlar. Aslında o ana kadar dayanmıştır da. Ama Lopuhov'un yardımı onun kendisine minnet duymasına sebep olur ve Vera bunu aşk sanarak onunla evlenir. Evlenmesi ve eşine evlerindeki düzenlerinin nasıl olacağını anlatmasından çok hoşlanmıştım. Bireylerin hayatlarını birleştirmeleri onların nefes alamamasıyla sonuçlanmamalı. Her ne kadar Vera bağımsız bir hayat yaşasa, sevgiyi duysa da Lopuhov'la, gördüğü rüya sonucu bunun aşk olmadığını anlar ve buna inanmak istemez. Çünkü Lopuhov onu "bodrum"dan kurtarmıştır, ona borçlu olduğunu bildiğinden onu sevmeye uğraşır; yanında daha çok vakit geçirmeye başlar ama bu duyulan sevgiyi artırmaz, tam tersine, ikisinin de düşünceye dalmasına yol açar. Yorumları okuduğumda genelde Vera'nın bencillikle suçlandığını gördüm. Fakat bir kadının - hele de en çok gelişmesi gereken ailesinde yeterince kendini tanıyamamış bir kadının- memnun olmayıp bundan kurtulmak istemesi bana normal geldi ki Vera bunu zorlanarak yaptı. Sürekli borçlu hissettiğinden bahsediyordu ama bu borçluluk duygusu beni rahatsız etti. Lopuhov ona sevgi duydu ve yardım etti ama o da faydalanmadı mı bundan? Vera'dan sevgi almadı mı? Onunla mutlu olmadı mı? Oldu, yani aslında kişi biri için isterse çok kıymet verdiği şeyleri bıraksın, bu biraz da kendisi içindir. Nasıl olsa o, Vera'yı sevmişti ve mutlu olacaktı. İnsan bunu görünce biraz da şüphe duymaya başlıyor, öyleyse karşılıksız hiçbir şey yoktur. Herkes bir şeyleri elde etmeye çalışmaktadır, o kadar. Romanın bana bunu düşündürmesinden çok hoşlandım. Kitapta anlatılan diğer bir düşünce ise kadının toplumdaki yapabileceklerinin yanında konulduğu yerin aslında ne kadar yanlış olduğu. Kirsanov (ki Babalar ve Oğullar'a bir yanıt olarak yazılan bu romanın bence hoş bir yanı. Arkadiy'in amcasının soyadı da buydu) ve Vera ikinci cilttle aslında kadın ve erkeğin yalnızca günlük hayatta değil, fizyolojik olarak bakıldığında da (örneğin yaşamsal süre bakımından) eşit olmadığı; kadının erkekten üstün olduğunu tartışıyorlar. Fakat toplum bu yönü görmüyor; onu ev işleri, dikiş nakış gibi "angarya" işlere zorluyor. Ama kadın bundan ibaret değil; o da bir erkek gibi okuyabilir, eğitim alabilir, düşünebilir, kendi kendine karar alabilir. Vera Pavlovna bunun en güzel örneklerinden. Tabii Katya da. Bunun için bırakamadım elimden romanı. Bir de son olarak, idealimiz. Vera'nın içindeki "aşk" duygusunu düşünmeyip yatağında tüm insanların mutlu olmasının mümkün olup olmayacağını düşünmesinden başlayarak gördüğü rüyalarındaki iyi yaşamlara dek bunu düşündüm. Bu mümkün müydü gerçekten, herkesin memnun olduğu bir dünya; daha fazlasının aranmadığı, istenmediği, kimsenin diğerinin özgürlüğünü kısıtlamadığı, herkesin iyi bir biçimde yaşadığı, kimsenin kimseyi yermediği bir dünya? Oysaki ben kitabımı alıp oturduğum koltukta kitaba verememişsem kendimi; ararım elimde bir fincan kahve, sırtıma bir yastık. Sonunda bir bakmışım, kitap kucağımda, uyumuşum. Çok severek okudum.
Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy
Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy
Nasıl Yapmalı 1. Cilt
Nasıl Yapmalı 1. Cilt
Nasıl Yapmalı 2. Cilt
Nasıl Yapmalı 2. Cilt
Nasıl Yapmalı 2. Cilt
Nasıl Yapmalı 2. CiltNikolay Gavriloviç Çernişevskiy · Evrensel Basım Yayın · 2008448 okunma
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.