Önemli iki farklı tablo vardır. İnsanın ilişki kurduğu nesnesi ve onunla kurduğu özdeşimi ile birlikte ona yaptığı enerji yatırımının (libidosu), kaybı durumunda ne olduğunu anlatır.
Dış dünyadan ilginin kesilmesi, başka bir nesneye
yönelememe hali, gündelik hayattan uzaklaşmalar olur.
Giden nesnenin gelmeyeceğine dair gelişen farkındalık ile, ona yapılan enerji yatırımına son verildiği noktada yas süreci de tamamlanmış olur. Bu enerji yatırımı artık kendine döner.
Gündelik hayata dönüşle birlikte başka bir nesneye
yönelebilir. Burada önemli nokta, nesne ile sağlıklı ilişkinin kurulmuş olması, ondan yansıtan kendisi ile ilgili; değerli olma ve yaşama hakkına sahip olma şeklinde kendini değerli kılacak donanımları kazanmış olmasıdır. Bu nesnenin kaybı durumunda, ondan kazanılan bu sermaye, kişiyi hayata karşı güçlü kılar. Böylece yas süreci tamamlanır. Bir anlamda
yasını tutacağın nesnelerin oldu ise, sen güçlüsündür.
İçindeki merdiven düştüğün kuyudan seni yeniden
yeryüzüne çıkaracaktır. Hayat daha iyiye ve güzele doğru
devam etmeye başlayacaktır. Melankoli tablosu, yas
tepkisinden farklıdır. Hayatına giren nesneler ile temas,
alış-veriş yapacak kadar güçlü olmadığında, nesnesi
tarafından, kendisinin değerli olduğuna vemutlak yaşama hakkına sahip olduğuna dair geribildirimli besleyici bilgiler gelmediğinde, nesnenin gölgesi öznenin üzerine düşer.