İyi eğitimli, güçlü, korkusuz ve yarı yolda bırakılmış bir kadının hikayesi. Hayatına giren aşk ile değişmişti yeni bir sayfa açmıştı kendine, aşkı onu yarı yolda bırakana kadar… - Buradan sonrası spoiler içerebilir !!! Polonya kökenli devlet adamı, dil uzmanı ve eğitimci olan Hasan Enver paşanın kızıydı Celile. Fransız mürebbiyelerin elinde Batı adetlerine göre yetişmiş olan Celile, Doğunun ışığıyla aydınlanmış Mehmet Nazım konağına kendisini tavizsiz kabul ettirmeyi de becermişti. Kayınpederi Paşa ile olan sohbetlerini iple çeker kocasını ise evlendiği ilk gün fark etmiştir kendisine göre biri olmadığını. Selanik’ten İstanbul’a kaçar gibi dönerlerken bile paşanın sayesinde gemide yer bulabilmişlerdi. Halep’e ticaret yapmaya gidip işleri batırıp İstanbul’a döndüğünde bile yıllarca baba parası yemiş iş aramaya bile yanaşmamıştı kocası. Celile eşinin bu hallerini kabul edemiyordu.Boşanmak için iki defa adım attıysa da ilkinde kayınpederi tarafından vazgeçirildi ikincisinde gizli saklı boşansada aile öğrenince yine vazgeçirilip tekrar evlenmek durumunda kaldı. Taki karşısına büyük aşkı Yahya Kemal çıkana kadar o vakit üçüncü kez ve kesin olarak bıraktı kocasını. Asıl kocası Celileyi bırakalı çok olmuş da haberi yokmuş aldatılıyormuş Celile boşandıktan hemen sonra evlendi eski kocası. Büyükada’da bir ev tutup kendine yeni bir hayat kurdu. Nazım o dönem çok başarılı bir öğrenciydi ve şiire olan yeteneğini fark etmemek elde değildi. En sevdiği öğretmeni olan Yahya Kemal eve de ders vermeye geliyordu bu zamanları büyük mutlulukla bekliyordu Nazım. Ta ki annesi ile hocasının aralarında olan ilişki öğrenene kadar. Yine ders için geldiği bir gün hocasının cebine bir not bırakmıştı Nazım “ hocam olarak girdiğin bu eve babam olarak giremeyeceksin” yazıyordu. Bu not çok korkutuyor Yahya Kemal’i ve daha başka şeylerde korkutuyor. Celile ve paşanın İngiliz muhiplerinden yana olması peşine takılan hafiyenin söyledikleri ve en kötüsü büyük aşkı Celile ile evlenme ihtimali çok korkutuyor. Oysa Celile çoktan Nişantaşı’nda ev tutmuştu ve evlilik hayalleri kurmaktaydı. Fakat Yahya Kemal uğruna sessiz gemiyi yazdığı celilesini korkuları sebebiyle terk etti. Celile aşkını unutmak ve resimlerine daha fazla zaman ayırmak için Paris’e gidiyor. Milli mücadelenin başladığını haber alınca geri dönüyor. Ani bir kararla evleniyor fakat hata olduğunu anlayıp haftasına boşanıyor. Savaş yılları çok şey görüyor çok şey yaşıyor. Nazım Galatasaray Lisesinde okurken savaşta şehit olan üst dönem abilerinin fotoğrafını baş ucuna koyup ileride bende onlar gibi şehit olacağım demişti. Dediğini yapmak için Anadolu’ya gidiyor. Bir süre haber alamıyor annesi oğlundan sonra Rusya’da olduğunu öğreniyor. Döndüğünde başka bir Nazım vardı oğlunun yazdığı şiirler, yazılar Celileyi korkutuyordu. Korktuğu başına geliyor ve oğlu hapise giriyor. Hiç peşini bırakmıyor Nazım’ının gittiği her şehre gidiyor görebileceği her durumda olduğunu ziyaret ediyor. Nazım pes ediyor açlık grevine giriyor Celile yine pes etmiyor Galata da gazeteciler ile konuşup imza topluyor. Çok sayıda yazar şair imza atıyor bir Yahya Kemal imza atmıyor beni bu işlere karıştırmayın diyor. Celile bir bunu hazmedemiyor sevdiği hain de dedirtiyor en sonunda. Tüm kalp kırıklıklarına rağmen çabaları geç de olsa işe yarıyor oğlu çıkıyor hapisten her şey geride kalıyor.

CelileOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165,4bin okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İremelda