VAROLUŞÇULUK Varoluşçuluğun fikir babalarından biri olarak görülen Jean Paul Sartre tarafından kaleme alınan Varoluşçuluk kitabı, varoluşçuluğun temel felsefesini öğrenmek isteyen her okuyucu için bir başucu kitabı niteliği taşımaktadır. Sadece varoluşçuluğun özellikleri ve ne olduğuna ilişkin değil ona yöneltilen saldırılara karşı bir cevap niteliği taşıyor eser. Varoluşçuluğun temeli ve kökü şu temel tartışma konusu üzerine inşa olur: Varoluş mu özden önce gelir yoksa öz mu varoluştan önce gelir? Varoluşçuluğu yaşam öğretisi olarak benimsemiş düşünürlere göre varoluş özden önce gelir. İnsan var olarak kendi özünü kedisi oluşturur. Edimleriyle, seçim ve kararlarıyla, yaşantılarıyla kendini adeta el değmemiş ve yontulmamış bir kayadan kendini yaratır. O yüzden varoluşçu felsefeye göre insan kendisinin tanrısıdır. Önceden belirlenmiş ve tasarlanmamıştır. O kendisini belirleyen ve kendisini seçen bir öznedir. Varoluşun özden önce gelmesi kendi özünü yaratabilme becerisine sahip olan özneyi özgür kılar. Varoluşçulara göre insan özgür olmaya mahkûmdur. Kendisin belirleyen bir varlık varoluşundan sorumlu hale gelir. Yazgıya ve kötü talihe sığınıp edimlerinin sorumluluğunu bir kenara bırakarak vicdanının sesini dindirenlere karşılık özne tüm eylemlerinden sorumludur. Çünkü birey kendini seçebilen ve edimlerini yönlendirebilen bir varlıktır. Ve sorumluluğu sadece kendisine karşı değil özne kendini seçerken aynı zamanda tüm insanlarıda seçmiş olur. Çünkü bireyin kendini seçimi dünyada görmek istediği insanı ve düzeni yansıtır. Kendini seçen ve edimlerinin sorumluluğun alan özne seçimleriyle kendi dışındakilerin seçimini etkileyebileceğinin farkındalığı içerisindedir. Ve Jean Paul Sartre’ ye göre gerçek bunalımın temeli bu sorumluluk anlayışından doğmaktadır…

VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,160 okunma

·

1 artı 1'leme

·

122 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.