Kitabı bitirene kadar çevremdeki herkese ısrarla okur musun lütfen çok güzel diyerek benden sonra okuyacak olanlar listesini oluşturdum bile, sıra sizde:)
Muharrem ayında yemeye doyamadığım aşureler kadar tatlı ve çok çeşitli olan bir kitap okudum.
Yazarımız bilgi ve sevgi birikiminden doğan bu kitaba ‘yağmur’ adını vermiş. Kalplere rahmet olsun demiş zannımca. Ama az yağsın kimseyi incitmesin diye de eklemiş.
Kendi adıma hayatıma bilgi değil davranış olarak yansıdı. Ne mutlu hala güzellikten, iyilikten, sükunetten dem vuran yazarlamız olmasına ve onlarla aynı coğrafyayı paylaşıyor olmamıza…
Bir çok konuya değindiği ve hepsi bu çağın insanının hastalıklarına reçete hükmünde olduğu için alıntılamakta zorlandım. Birini seçme hakkım olsa ‘merhamet’ ile ilgili sayfaları alın her gün okuyun hatta okullarda zorunlu ders olarak verilsin derdim.
Kitabın sonunda ‘veda kabilinden’ deyip son cümlelerini paylaşıyor yazarımız;
‘Ve insan ne çok şeye sığıyor. Dinlemeyi bilenler için kalpten kalbe ne çok yol var.’ (syf:280)
“Suların ötesindeki ülkeyi’ arayıp duruyorum. Şimdi kendi yazıma karışıp da kaybolma vakti geldi.
Allahaısmarladık!”
(Syf:281)