Bu Anayasa büyük bir hatâdır. Memleketin siyâsî ve sosyal durumu, hâlet-i rühiyesi, inanç ve gelenekleri ile asla uyuşamaz. Hatta Osmanlı milli varlığı için ciddi bir tehlike halini almıştır.
Zaten başka türlü de olamazdı. Çünkü Kanûn-i Esasi'yi tertip ve vaz'edenler, memleketi aslâ nazar-ı itibara almamışlar, hafızalarında nasılsa kalabilmiş bazı dağınık bilgi ve nazariyelerin, memlekete saadet temin edeceği kuruntusuna düşmüşlerdi.
Gerçek bir kıymetten ve hakikatlerden uzak, değersiz bir eser meydana getirmeye mahkûm idiler. Çünkü memleketlerine, Batı anayasalarının noksan bir kopyasını ithal etmekten başka bir şey yapmak, tabii olarak, onlar için mümkün değildi.
İşte görülüyor ki, bütün fenalıkların asıl kaynağı bir tanedir. Bu da: "Yabancı kanun ve müesseseleri alıp kabul ettiğimiz takdirde, yenilik ve ilerlemeye mazhar olacağımıza inanmak" hatasıdır.