Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fast edebiyat
Fast food, fast seks derken fast edebiyat. Sayfalar tuvalet kâğıdı rulosu hızında dönecek. Yazar, striptiz yaparcasına cümlesi bitmeden bir sonraki cümleyi merak ettirecek. Duygularımızı sömürüyor, korkup yapamadıklarımız üzerinden bizi gıdıklayarak para kazanıyor, kelimelerinin tutsağı kılarak hayal gücümüzü kısırlaştırıyor, inandırıcı olabildiklerinde bizi saplantılarının müptelası ediyorlar. Kahramanlarının dünyasına hapsedilmeye alıştık. Çağdaş yazar birey saplantılı. Onu okurken sayfalardan silkinip, “Yahu kahramanı âşıkken dünyasında neler oluyordu?" diye sormak aklımızdan geçmiyor. Romanların bildik gidişiyse yaşam karşıtı. Doğayı seyretmenin, denizi dinlemenin başı sonu olmaması merakımızı engellemez. İş romana gelince neden ille başı sonu olacak, bir yerden bir yere gidecek, sürükleyici olsun diye kitabın yazarı bize oyun oynayacak? Bildik kalıplara hapsedilmeden, yaşam gibi sanatın da akışı olamaz mı?
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.