Gönderi

383 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Medyum - S. KING /Tanrım, eski yaralar hiç kabuk bağlamayacak mı?
"Her büyük otelin bir hayaleti vardır. İnsanlar gelir giderler..." (s. 151) Bazen öyle hatalar yapar ki insan, hayata tutunmak için bir fazlasını daha yapmaması gerekir... Son bir şansın olur, mutlak değerlendirmen gereken. Ya o şans senin sonun olacaksa? Buna ne kadar "şans" denebilir! Torrence ailesi... İşini kaybeden, alkol bağımlısı bir baba, Jack; annesi gibi olmak istemeyen, kocasına bir türlü güvenemeyen anne Wendy; onların ışıltılı çocuğu; Danny. Hepsinin tek umudu babasının yeni bulduğu, kışın kimsenin kalmadığı, her yere uzak bir otelin bekçiliği; Overlook. Çoğumuzun hayali değil mi insanlardan uzak, sakin bir yerde yaşamak? Hatta birçok yazar yeni kitabını yazmak için böyle yerleri tercih ediyor. Peki sosyal bir varlık olan insan dünyadan soyutlanmış bir ortamda ne kadar yaşayabilir? Ve o ortam içinde daha önce yaşayan insanların başına gelen kötü şeylerle nam salmışsa... Akıcı, Sürükleyici, Nefes kesen bir roman
Medyum
Medyum
Hayal ve gerçek iç içe. Eseri okurken kahramanın zihnindeki seslere sizin zihninizdeki sesler de eşlik ediyor. Torrence ailesinin "yeni bir başlangıç" mücadelesi sizin de umudunuz oluyor ve onların başına gelenlerle siz de bir "kaçış, kurtuluş" savaşının içinde buluyorsunuz kendinizi. O an için bütün olağanüstülükler olağan geliyor size. "Çünkü her insan sevdiğini öldürür." (s. 203) Bazen de sevdiğini öldürmek ister zihninde ama bunu başaramaz. Psikanalitik olarak da incelemeye değer bir eser. Kimi kahramanlar vardır edebiyat dünyasında, bilirsiniz, anneleri gibi olmak istemezler. Ama tıpkı onlar gibi olurlar.
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı Memnu
'nun Bihter'i gibi. Eserde de annesi gibi olmak istemeyen ama o olmaktan bir türlü kurtulamayan, sürekli bunun savaşımını veren bir karakter var: Wendy. "İyi ya da kötü annesinden bir bölümü hep içinde taşıyacaktı." (s. 216) "Kimi zaman ne kadar çok anneme benziyorum. Çok kötü olabiliyorum." (s. 230) Benzer durumları eşi Jack'te de görebiliriz. Ve muhtemelen çocukları Danny de onların izinden gelecek. Geçenlerde bir söz okumuştum: "Ailesiyle ilişkisi iyi olanlar bu hayatta çiçek gibi açıyor diğerleri duvara çarpa çarpa kendi yolunu bulana kadar bir ömür tüketiyor neredeyse. Coğrafya kadar doğduğun ev de gerçekten kaderin sanki." Öyle değil mi?
Stephen King
Stephen King
gibi bir karakter durup durup böyle bir konuya değinir miydi öyle olmasa? Belki de tüm başa gelenler, bunun bir sonucu... "Yabancıdan kaçabilirsin ama kendinden kaçamazsın." (s. 236) En çok da kendinden kaçamıyor insan. Kendi duygularından, Kendi düşüncelerinden, Kendi bağımlılıklarından, Kendi korkularından... Sürekli bu kaçış telaşı ile tüketiyoruz ömrümüzü. Ne der bir halk türküsünde: Kaleden kaleye şahin uçurdum, ah ile vah ile ömrüm geçirdim. Yabancıya değil kendine yakalanıyor, en büyük zararı yine kendinden görüyorsun. "Tanrım, eski yaralar hiç kabuk bağlamayacak mı?" (s. 137) Bağlar mı? İnsan alışır belki ama zihninin bir köşesinde hep kalır. Bu yüzden Wendy hiçbir zaman güvenmez kocasına. Bu yüzden Jack hiçbir zaman emin olamaz kendisinden... Yeni başlangıçlar kolay değildir, eski yaraların izlerini taşır her zaman. Geçmişinden kaçamazsın. Yeni bir başlangıç için kışları ıssız bir otelin bakıcılığını kabul eden, orada yazma çalışmalarını tamamlamak isteyen Jack ve onun yanında olduklarını hissettirmek isteyen eşi Wendy, oğlu Danny. Hikayeleri nasıl bitecek dersiniz? Heyecanla okunması temennisiyle...
Medyum
MedyumStephen King · Altın Kitaplar · 20106bin okunma
·
1.066 görüntüleme
☆ Şükoo ☆ okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık öğretmenim yine çok güzel bir inceleme 👌👏👏 Merak ettiğim bir şey var kitapla ilgili , Gerilim ve korku ne boyutta verilmiş , okurken bunu ne kadar hissedebildiniz ? Rahatlıkla okuyabilir miyiz ?
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Rahatlıkla okuyabilirsiniz. Gece rüyalarınıza girmeyecek düzeyde.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.