Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

207 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Bu kitapta Primo Levi'nin II. Dünya Savaşı esnasında Nazilerin oluşturduğu toplama kampındaki tecrübeleri vardır. Hepsi gerçek hayatta yaşadığı olayları anlatır. Kitabın yazarı Primo Levi, II. Dünya Savaşı döneminde İtalya'da faşist Mussolini yönetimine karşı direniş gösterirken, Nazi Almanyası'nın askerleri tarafından Polonya'daki Auschwitz toplama kampına sürülür. Orada çok ağır şartlar altında çalışmaya zorlanır; kötü muamele görür, zorbalığa uğrar, öldürülen ve işkenceye uğrayan insanlara tanıklık eder. Öldürülen insanların cesetlerinin yakıldığına birebir şahit olur. Zaman zaman ise açlıkla imtihan olur, yiyecek bir lokma ekmeği bulamazlar. Çürümüş patatesle idare ettikleri zamanlar olur. Kışın ortasında buz gibi havada ayakları çıplak vaziyette ısınmaya çalışırlar. Primo Levi yıllarca bu zorluklar altında yaşadıktan sonra bir şekilde Auschwitz kampından sağ kurtulmayı başarır. Kamptan kurtulan bazı arkadaşları da kendisi gibi travma sonrası stres bozukluğu yaşar. Primo Levi, bu Nazi zulmünden kurtulduktan sonra, madem iyi bir Tanrı var, o zaman neden bunca zulme izin verdi diye sorgulamaya başlar. Bu sorgulamalar ise onu Tanrısızlığa itmiştir. 1987 yılında yaşamış olduğu korkunç tecrübelerin kalıntılarını daha fazla kaldıramayarak altmış sekiz yaşında iken kendisini evinde asarak intihar etmiştir. Kitabın sonunda Primo Levi'ye ait bir röportaj bulunmaktadır. Bu röportajda Levi, "Auschwitz deneyimini yaşamasam, olasılıkla hiçbir zaman hiçbir şey yazmazdım. Yazmak için bir nedenim, beni yazmaya iten bir güç olmazdı. İtalyanca'da vasat, tarihte ise kötü bir öğrenciydim, fizik ve kimya daha çok ilgimi çekiyordu; sonra bir meslek de seçmiştim, yazı dünyasıyla hiçbir ortak noktası olmayan kimyagerlik mesleğini. Beni yazmaya zorlayan, kamp deneyimi oldu." demiştir.
Bunlar da mı İnsan?
Bunlar da mı İnsan?Primo Levi · Can Yayınları · 2022668 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.