Gönderi

Bu arada diğer bir muallim de şöyle bir sual sormuştu:
"- Paşam! Din lüzumlu bir şey midir? Hilafetin kaldırılması iyi mi olmuştur?" Atatürk bu suale gayet sakin bir tavırla hemen şu cevabı vermişti: "- Evet, din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler menfur kimselerdir. İşte biz bu vaziyete muhalifiz ve buna müsaade etmiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar saf ve masum halkımızı aldatmışlar. Bizim ve sizlerin asıl mücadele edeceğimiz ve ettiğimiz bu kimselerdir.
Sayfa 137 - CumhuriyetKitabı okudu
·
50 görüntüleme
Şükrü Ercan okurunun profil resmi
Hilafete gelince: İşin garibi bazı arkadaşlardan bilhassa hariçten bana hilafet teklifleri vaki olmuştur. "Siz halife olunuz" demişlerdi. Ben bu tekliflere daima gülerek cevap verdim. Hilafet lüzumsuz ve hatta zararlı bir müessese haline gelmişti. Bundan beklenilen gaye tahakkuk etmemiştir. Cihan Harbi'nde gördük: Müslümanlar Halife ordularına karşı harp ettiler. Halife ordularını Suriye'de arkadan vuranlar olmuştur. Bunlar aynı halifeyi karşı yıllarca isyan ve tenkil için gönderilen Türk askerlerini şehit etmişlerdir. Hilafet faydalı halini muhafaza etmiş olsaydı, Müslüman aleminin buna tesahüp etmeleri icap ederdi. Dinle hilafeti birbirinden ayırt etmek lazımdır. Birincisi ne kadar faydalı ise ikincisi o kadar lüzumsuz bir hal almıştır. Hilafeti lağvettiğimiz günden bu güne kadar kimsenin buna sahip çıkmaması, Müslüman dünyasının halifesiz de yürüyeceğine ve yürümekte olduğuna en güzel misal değil midir?"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.