Tutunamayanlar. Tutunamayanlar. Tutunamayanlar. Disconnectus Crectus. Bahsedilmemeli; övülmeden, sövülmeden hissettirilmeli. Sevdirilmeli. Alıntılarla sevdirilmeli. Kesitler okuyup peşine düşmeli insan kitabın.
Nefes nefese bırakan, terden saçlarınız alnınıza yapışınca ‘tamam artık bugünlük bu kadar yeter’ diyip sırtınızı sıvazlayarak sizi yatıran bir anne. Tatlı bir yorgunluk bırakan macera, koşuşturmaca.
İntihar mektubu bitince sonsuz bir huzura erdiren, ‘intihar, onun hikâyesindeki tek doğruydu’ dedirten ve 5-10 dakika sürüp giden el ve ayak titremeleri. Kitap okuduğum senelerde kendini gösteren ilk fizyolojik tepki.
Kitap bitince bir koltuk bulup sığınma, uzanma ihtiyacı. Boş gözler ama dopdolu zihinle etrafı süzme aşaması ve konuşamama. Kimseye kitaba dair bahsetmeme yeminin ağır basması. “Bu anlayışa bağlılık ve bitmeyecek sadakat.” Evet, o sırada zihnimde koca beyaz puntolarla hüküm süren harfler bunlardı!