Huskinson'ın da tespit ettiği üzere Nietzsche'nin gözünde Sokratesçilik bir zayıflık yaratmışbr. Sokratesçiliğin gelişiyle Apollunculuk ile Dionysosçuluk arasındaki güçlü birlik bozulmaya başlamış ve Apolloncu tek yanlılık öne çıkmıştır. Sokrates'in akılcılığı Grek tragedyasının çöküşüne de yol açmıştır. Bunun nedeni, tragedyanın bilgiye yönelik açgözlü bir arzu tarafından yolundan saptırılmasıdır. Sokrates'in bilinebilir olanın erdemli olduğuna ilişkin inancı, tragedyaya da yansımıştır ve bunun neticesi olarak Grek tragedyası içgüdüsel ve bilinç dışı olan Dionysosçu bilgelikten uzaklaşmıştır. Tragedyayı ve içgüdüleri aşağılayan Sokrates, bunların hakikatle bir ilgilerinin olmadığını düşünmüş, varoluşsal sorunların aktif, rasyonel bir zihinle çözülebileceği inancıyla diyalektik eğilimi işe koşmuştur.