Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyorum ne tacı, ne sarayı;
Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa, sonra niçin büyüttün?
Kundakta, beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Bilmiyormuydun ki o yanlızlıktan korkardı.
Sütünden tatlı mıdır, anne, sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç, yalvar gündüze, geceye boyun uzat.
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi!
Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim!
Anne, istemiyordum ne tacı, ne sarayı!
Anne, karnında fala yaramazlık mı ettim?
Anne, sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
(Servet-i Fünûn, 2 nisan 1931)