Genç yaşta aramızdan ayrılmış olan yazardan okuduğum 3. eserimize geçmeden önce Sevgi Soysal'ı biraz daha yakından tanıyalım: 40 yaşında meme kanserinden dolayı vefat eden yazarımızın kitaplarının yaşantısından izler taşıdığını, bir anlamda kendisiyle birlikte büyüdüğünü görüyoruz.12 Mart dönemi yazarımızın hayatında ve yazarlığında derin izler bırakmıştır. Bu yüzden de genç yaşına rağmen fazlasıyla sancılı eserler çıkarmıştır. Yazarımızın ilk dönem hikâyelerinde varoluşçuluk akımının etkisinde olduğu görülür. Değişim dergisinde yayımlanan bu metinler, sonrasında Tutkulu Perçem adıyla basılmıştır. Eserimize gelecek olursak ; Tutkulu Perçem gerçekligin sıkıcı ve bunaltıcı kurgusuna düpedüz "dil" çıkartarak baskaldıran, önüne çıkan her şeye bir tekme atar gibi yaparken aslında hepsine takılan, düşecekken yazıya tutunup yürüyen ve çaktırmadan giden Sevgi Soysal'in yola çıkış öyküsüdür. Sema Kaygusuz'un yazar , yazarın kalemi ve hikayeler hakkında ufak bilgiler verdiği Vuruş isimli önsözünü okumadan hikayelere dalmayın diye uyarıyorum arkadaşlar!! Kısacık ancak hazmetmesi zaman alan, üzerine uzun uzun düşünmek gereken imgelerle birlikte kurulmuş 14 öyküden oluşan eseri sindire sindire okumanız size tavsiyemdir. Kadını bir yaşam emekçisi olarak gören yazarımız öykülerinde de kadını , kadının ruhsal durumunu ele almıstır. Bana göre 62 sayfalık bu eserde Sevgi Soysal haykırmak istediklerini derin cümlelerle kağıda dökmüştür desek daha doğru olur.

Tutkulu PerçemSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2021457 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.