"Rıfat Bey, meselenin vehametini işte o zaman anladı. Büyük bir ciddiyetle, "Ne bizim ailemizde ne rahmetli babanızınkinde tiyatrocu yok," dedi, "Ya bu düşüncenizden vazgeçersiniz, ya da ailenizden." Muhsin, "Anladım," diyerek boynunu eğdi, "şu halde ailemden vazgeçiyorum." Yüzü üzüntüden allak bullaktı, biraz da sesi titriyordu, fakat kendini tuttu hiç gözyaşı dökmedi. Bu soğukkanlılığı ablasını çıldırtmıştı, genç kadın öfkeyle, "Sokaklar da aç kalacaksın!" diye bağırdı arkasından. Muhsin, "Bir kuru ekmek bulurum herhalde," diye mırıldandı, "Allahaısmarladık."
İşte Üsküdar'daki evden çıkışı böyle oldu. Bir trajedinin finali gibi...