Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ATATÜRK bazı kimselerin sandığı gibi içki için hiç kimseyi zorlamazdı. Bu yüzden sofrasında içki içmeyen din adamları, bilginler de bulunurdu. Kendisi içtiği halde kimsenin gönlünün kırılmasına razı olmaz, istemeyerek hırpaladığı insanın da sonradan gönlünü alırdı. İçkiyi içtikten sonra sanki vahiy geliyordu. İçmediği zamanlar sakin, saygılı, çekingen, kibar bir salon adamıydı. İltifat etmesini de çok iyi biliyordu. Yalana ve riyaya katlanamıyordu. Özel yaşamında da çok sakin olan Atatürk, üç kadeh içtikten sonra vahiy geliyordu Peygamberler gibi. Bütün kararları o zaman veriyordu. Hepsi de isabetli şeylerdi. Devrimleırin çoğunu ayık kafayla yapmağa kalksaydı, belki de başaramazdı. Yaptıkları delice, cesaret isteyen şeylerdi. Tutucu ulustan fesi, çarşafı çıkarıp at, alfabeyi değiştir, yüzyıllardır alışılagelmiş gelenekleri ortadan kaldır. Bunlar delice cesaretin örnekleriydi. Kararları önceden veriyor sonra "Yapın" diyordu. Yapacağım dediklerinin hepsini bu yüzden yapmıştır. Bunun için her akşam kurulan içki sofrası bence saygı duyulması gereken bir yerdir.
Sayfa 255Kitabı okudu
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.