Merhaba arkadaşlar. Hiç birisini sevdiniz mi? Böyle başlamayı uygun gördüm. Anlatacağım. Cevaplar büyük ihtimalle ‘Evet’ ağırlıklı çıkacaktır zaten. Uzun bir aradan sonra yeniden Agatha teyzemize kavuştuk ve ilk eserini de geride bıraktık. Başka biri yazsaydı neler yazardık, Agatha yazınca ne yazacağız gibi durumlara hiç takılmadan kitap hakkında tek bir kelime edebilecek olsam, şunu söylerdim: Yetersiz. Çünkü ben daha evvel Agatha Christie adına pek çok kitap okuduğum için bu kitabı bana yetmedi, beni pek açmadı. Kitabın hikayesinin kötü olmasından değil, yazarın kalemine alışık olmamaktan kaynaklı bir durum olduğunu belirtelim.
Diğer yandan Polisiye değil, kapağına bakınca da böyle günümüz romanlarından ‘Aşk’ konulu bir roman gibi duruyor ama kitabın ismine geldiğimiz anda böyle olmadığı da belli oluyor biraz. Peki, bu tam olarak ne anlatıyor? 1952 yılında yazılan ve 63 yılında da baskısı yapılan bir eser olduğunu ve yazarın Mary Westmacott adıyla kaleme aldığını belirtelim. Aynı zamanda yazarın bu isimle kaleme aldığı 6 adet roman bulunmakta, bunlar da polisiye dışında daha duygusal olarak değerlendirebileceğimiz romanlardır. Peki, ne yazılmış? Yukarıda bir soru sormuştum ve cevapların çoğunluğunun da beklediğim gibi olacağını söylemiştim. Çünkü burada bir sevgi ve o sevginin nefrete dönüşmesinin ardından yeniden sevgiye dönüşümü izlenilmiş. Şimdi temel sorum şu, insanlar gerçekten çok sevdiği birinden nefret edebilir mi? Tamam günümüzde pek çok süslü cümleler kullanıyor işte sevgiden nefret nefretten sevgi doğar olsun; nefret en az sevgi kadar güçlü bir duygu ve benzeri cümleler olsun; çok fazla süslü cümleler duysak da benim en temel merakım ve sorum da budur. İnsan gerçekten de sevdiği birinden nefret edebilir mi? Sevdiğim dediği insandan. Bana çok mantıklı gelmiyor ama ne aksine ne de bu düşüncede olanlara asla karşı çıkmıyorum. Sonuçta sadece kendi dediklerinin doğru olduğuna inanan veya kendi fikirleri dışında kimseye saygı duymayıp kendi çapında aşağılamaya çalışanlardan biri değiliz. Herkesin fikirlerine saygımız belirli çerçeveler içinde mevcut.
Aynı zamanda bu roman daha evvelden bir oyun olarak tasarlanmış. Anladığım kadarıyla 37-38-39 yılları arasında kaleme alınıyor ama sonradan oyun iptal edilip romana çevriliyor. Yine bu tarz kitaplarda ve o dönem eserlerinde karşımıza çıkan evlilik meselesine farklı bir bakış açısı getiriyor bu kitap. Bir kız ve onun annesi bizim ana karakterlerimiz ve bir evlilik var ortada. Ancak en can alıcı cümlelerden biri kitabın en başında kendine yer buluyordu ki ben orada biraz kaldım: “Çok sevdiği birinden ayrılmak, insanda tuhaf ve karmaşık duygulara neden oluyordu.”
Bunun dışında insan psikolojisine değinmesi ve bizzat bir kadın olarak da kadın psikolojisine değinmesi çok değerli. Üstelik bir anne kız ilişkisi olması da hikayeden bağımsız olarak kız çocuğu olan babaların ve baba adaylarının da en azından biraz göz atması gereken ve derinliğindeki mesajları anlaması gereken bir eser olduğuna inanıyorum. Tabi şunu da kabul ediyorum, herkes tamamen birbirinden farklı, herkes birbirinden farklı da düşünüyor düşüncesine de saygı duyuyorum. Benim naçizane tavsiyem bir şans verilmesi yönünde ama yine de yetersiz bir roman olduğunu inkar etmiyorum. Sanırım biraz da beklentimin yüksek olmasından dolayı bu durumu yaşadım.
Bunun yanında şuna da dikkat ettim mesela Sarah’ın gelecekteki çocuklarının bir hayali vardı. Erkekler ele avuca sığmaz afacanlar olarak tasvir edilirken, kadınlar ise tombul olarak tasvir edilmiş. Çocuklara dair hayaller bu şekilde ve buradan da eskiden Osmanlı toplumunda var olan bir görüşün İngiliz toplumunda da olduğunu düşünebiliriz diyorum, kız çocukları tombul olarak hayal ediliyor. Galip Paşa ve onun ‘Mazarratül’ şiiri de akıllara gelmiyor değil hani.
Diğer yandan son dönemde yaptığımız gibi yazarımızın daha evvel okuduğumuz kitaplarını ve o kitaplara dair incelemeleri de ekleyip bir de çok fazla kitabı olduğu için neredeyse 70 yıllık baskılarını da hesaba katarak hangi kitap hangi isimlerle daha evvel basılmış bunun da bilgisini -açıkça harcadığımız büyük emek ve zamanı da hesaba katarak- paylaşalım da belki birkaç dua alırız.
#13069615#16673872#22341553#23049747#33532020#53956834#54006992#54044250#77035606#77084183#77175030#77256973#80482344#80650837#81687618#82073886#84194374#85251484#87176886#88928755#96352469#106392803#106519018#106576139#106658724#106773129#106875296#107041020#107175004#107318851#107425532#107620242#107750538#107829280#107912034#108006008#108089501#108200335#108264968#108295405#108370384#108501199#108559649#108640587#108675528#108712930#108746313#108786120#108824451#108867574#108910817#108992641#109045939#109089011#109134702#109171555#109196347#109230931#109281784#109339917#109381885#109420256#109449641#109488491#109535213#109577098#109652311#109674300#109699843#109725631#109783285#109799949#109810603#109852981#109872677#109967343#110056951#109995728#110097333#111757631#111804915#111897798#111941304#111980772#112072499
Bunun yanında diğer kitapları ve bahsettiğimiz farklı isimle çıkan aynı eserleri ise şu şekilde aktarmak istiyorum:
Cinayet İlanı (Meşum İlan)
Ölüm Çığlığı (Yerin Kulağı Var)
Zehiri Kim Verdi (Yedi Sigara-Kolay Cinayet)
Zarif Bir Cinayet Gecesi (Yürüyen Ceset)
Poirot Araştırıyor
Poirot Söylerse (Ölüm Dalgaları-Şeytan Dönemeci-Şantaj)
Beşi Yirmibir Geçe (Ruhların Cinayeti-Sittaford Malikanesinin Gizemi)
Porsuk Ağacı Cinayeti (Kara Tavuk Cinayeti)
Briç Masasında Cinayet (Masadaki Kartlar)
Bayan McGinty’nin Ölümü (Fotoğraftaki Lekeler-Gördü ve Öldü-Hizmetçinin Ölümü)
Sıfıra Doğru
Üç Perdelik Cinayet (Kadehteki Zehir)
Doğu Ekspresinde Cinayet (Ölüm Ekspresi)
İçimizden Biri (Şahidin Gözleri)
Esrarengiz Ar Lö Ken (Ölümün Tam Zamanı)
Akroydun Katli (Roger Ackroyd Cinayeti-Ölümün Sıcak Eli)
Esrarengiz Dörtler (Büyük Dörtler)
On Küçük Zenci
Esrarengiz Parmaklar (Daktilodaki Parmak-Mektupla Gelen Ölüm-Zehirli Kalem-Esrarengiz Kalem-Arsenik)
Mezopotamya’da Cinayet (Gece Gelen Ölüm)
Acı Kahve
16.50 Treni (Lahitteki Ceset-Trende Cinayet)
Bağdat’a Geldiler (Bağdat’ta Buluşalım)
Arka Sokaktaki Cinayet (Ölünün Aynası)
Beklenmeyen Misafir
Beklenmeyen Şahit
Beş Küçük Domuz (Mazideki Cinayet)
Ceset Katilini Arıyor (Hollow Malikanesi Cinayeti-Uğursuz Malikane)
Cesetler Merdiveni (Kitaplıkta Bir Ceset)
Cinayetler Kulübü
Cinayetler Oteli
Çarpık Evdeki Cesetler (Çarpık Ev)
Dersimiz Cinayet
Elmayı Yılan Isırdı
Filler de Hatırlar
Frankfurt Yolculuğu (Benim Adım Ölüm)
Hercule Poirot İz Üzerinde (Poirot’un İlk Davası)
Hercule'ün On İki Görevi
Işıklar Sönünce
Kader Kapısı (Cinayetler Kapısı)
Kahverengi Elbiseli Adam
Kanatların Çağrısı (Kırmızı İşaret)
Köşkteki Esrar (Chimneys Şatosunun Esrarı-Köşkte Cinayet)
Lord Edgware’i Kim Öldürdü (Lordun Ölümü-Birisi Ölecek)
Mavi Tren Esrarı (Yakut Kana Bulandı-Öldüren Miras)
Miss Marple'ın Son Maceraları
N veya M (Ölüm Pusudaydı)
Neden Evans’a Sormadılar (Ceset Dedi Ki-Uçurumdan Aşağı-Esrarlı Kayalık)
Nil’de Ölüm
Noel Kekinin Gizemi
Noel’de Cinayet (Tatilde Cinayet)
Sonuncu Kurban (Ölü Adamın Dönüşü)
Ölüm Büyüsü (Öldüren Büyü)
Ölüm Diken Üstünde
Ölüm Meleği
Ölüm Oyunu
Ölüm Saatleri (Saatler)
Ölümle Randevu
Sessiz Tanık (Ölüden Mektup Var-Aptal Tanık-Ölüden Gelen Mektup)
Parker Pyne İz Üzerinde
Şampanyadaki Zehir (Bir Kadeh Şampanya)
Suç Ortakları (Cinayet Ortakları)
Uyuyan Ölüm
Ve Ayna Kırıldı (Kırık Ayna)
Ve Perde İndi
Bilinmeyen Hedef (Nereye-Ölüm Çölü)
Cinayet Alfabesi (Dilsiz Tanık)
Esrarengiz Sanık (Koltuktaki Ölü)
Fare Kapanı
Ölüm Adası
Güvercinler Arasında Bir Kedi (Kapı Tekrar Vuruldu)
İskemlede Beş Ceset (Cinayet Salgını)
Karakolda Cinayet
Ölümün Sesi
Meçhul Düşman (Gizli Düşman)
Ölüm Sessiz Geldi (Aşkımı Sen Öldürdün-Katil Kim-Styles'daki Esrarengiz Vaka)
Pembe Evdeki Ölü
Gece Yarısı Cinayeti (Sonsuz Gece)
Üçüncü Kız (Tavuskuşu Cinayeti)
Bitmeyen Gece
Cenazeden Sonra (Ecelin Çağrısı-Ölenin Ardından-Cenaze Merasiminin Ardından)
Poirot Seçkisi
Son Evdeki Tehlike (Cesetler Ağlamaz-Kızlara Suikast)
Üç Yanlış Üç Ceset (Poirot Bilir)
Yedilerin Gizemi (Dört Neşeli Arkadaş-Kasadaki Dosya-Telefondaki Sır)
Annem ve Ben
Kapanışı da yine kitaptan yapmak isterim: “Doğru şeyi yanlış bir insana söylemekten daha büyük bir zaman kaybı olamaz...”
Hepimize iyi okumalar dilerim..
Annem ve BenAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201383 okunma
·
549 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.