Bush'un yerinde kim olsaydı aynısını yapardı, zemin zaten hazırdı, sadece bir kıvılcım yeterdi ve dünya kamuyu da buna hazırdı, fakat hala aklımda NTV de gördüğüm görüntüler hiç aklımdan çıkmıyor(ilk gece saldırısı)
Bu kitapta, ben kaderin sadece böyle çaresizliğimize değil de, belli başlı günahlarımız için, muhakkak kesinlikle affedilmemizin gerektiğine inanıyorum.
Zira sadece kader yaşadıklarımızla ilgili değil, bize daha anne karnındayken yüklenen biyolojik unsurlar, anne-babadan gelen kalıtsal duygular
Örneğin : Benim babam sinirli ve ben babamın bu sinirli halini kendim almak istemedim, fakat babamdan bana gelen bu ata gen beni sinirli yapmıştır ve ben normal konuşurken bile insanları kırıyorsam bu benim kabahatim değil, benim daha dünyaya gelmeden önce babamdan aldığım gen yüzündendir vs.
Bu kitaptaki kader, cebriyye kader anlayışın tıpa tıp aynısı, işin tuhafı bu kadar sağlam bir kader eleştirisi varken ortada, gelen son kitaplar neden kader mevzusunu tamamen açıklığa kavuşturmamışta, insanoğlunun yorumuna bırakmıştır.