Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

545 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
7'den 70'e, hayranlıkla
Jean de La Fontaine çocukluğumdan tanıdığım ve de çok net hatırladığım birkaç yazardan birisi. Çocukken nereden ve ne zaman aldığımızı hatırlamadığım bir hikâye serisine sahiptim. İnce kitaplardan oluşan yaklaşık 40, 50 tane kitaptan bahsediyorum. İnce kağıtla hazırlanmış, büyük sayfalı kitaplardı ve rengarenkti. Okumaya da imcelemeye de bayılıyordum. Onları o kadar severdim ki hepsini yüzlerce kez okuduğuma eminim. Hatta bazılarını belki de daha çok. Çünkü hayatımın bir kısmı tamamen bu kitaplarla geçti. Şimdi de tesadüfen elime alarak okuduğum bu kitapta tüm bu masallara rastlamak beni benden aldı. Meğer okuduğum o "seri" La Fontaine serisiymiş. (Yazarı çocukluğumdan tanıdığım için ismini yazıldığı şekilde telaffuz etmeye alışkınım. O zamanlar benim için o tamamen La Fontaine idi. :)) Yazardan bahsetmek istiyorum ama tanımayanın da olmadığını düşünüyorum. La Fontaine herkesin hayatında en az bir kez duyduğu bir isim. Çünkü kitapları çocukluğumuzda (ve şimdi) okuyabileceğimiz en iyi hikâye kitaplarıydı. (Hâlâ daha öyle.) Ben daha önce biyografisini okumamıştım fakat önsözde rastlayınca atlamak istemedim. Okuyunca anladım da tam da özenilecek bir hayat yaşamış. Buraya bir alıntı eklemek istiyorum. "La Fontaine, Fransa'nın küçük bir şehrinde, orta halli bir evde, 1621 senesinde doğmuş; en sevdiği çağdaşları ve dostları Moliere'den bir, Boileau'dan ve Racine'den on beş yıl önce. Biraz kırlarda, biraz okullarda dünyayı tanıdıktan, babasının gönlünü hoş etmek için biraz evlenip boşandıktan sonra Paris'e gelmiş, açık yüreği, hoş sohbeti, candan dostluğu, gülümser, acıyı tatlı eder filozofluğu, kimseyi kırmadan kimseye boyun eğmezliği, saygısızlığa, zevksizliğe, dalkavukluğa, fırsatçılığa düşmeyen şakalarıyla kendini sevdirmiş, hiç akademik olmadan akademi azası olmuş, kralı tutmadan kralca tanınmış, dost evlerinde yata kalka, gönlünce okuya yaza, masallar dolusu güle söyleye yaşamış ve yetmiş dört yaşında, son masalı başında, uyur gibi ölmüş." (La Fontaine ve Masalları, Sabahattin Eyüboğlu) Kitaba gelirsek şiir tarzında yazılmış yaklaşık iki yüz elli masaldan oluşan bir kitapla karşı karşıyayız. Kitap on iki kitaptan (bölüm gibi diyebiliriz) oluşuyor. Masallar genellikle hayvanlar üzerinden ilerliyor ve ders vermeyi amaçlıyor. Kendi kendime "belki de bunları okuyarak büyüdüğüm için böyle oldum" diyecek oldum. Bu her ne kadar kendime övgü sanılsa da yazara övgü olarak düşünüyorum çünkü çocukluğumda gerçekten okuduğum, etkilendiğim hikayelerdi. O kadar çok kez okurdum ki şimdi dahi hikayelerin daha başındayken sonlarını ve hatta bendeki baskıların sayfalarını, resimlerini görür gibi oldum. Ben "Masallar"ı gece kitabım olarak belirlemiştim. Uyumadan önce okuyordum ve her gece çocukluğuma dönmenin keyfi benim için bambaşka oldu. Sanki yıllar öncesine dönüyor da uyuyordum. Böylece keyifli bir okuma ve "yaşama" deneyimim oldu. Çocukluğuma dair hatırladığım bir diğer yazar Jules Verne olsa da La Fontaine'in yerinin çok ayrı olduğunu okurken iliklerime kadar hissettim. Bu demek değil ki siz çocukken okumadıysanız şimdi sarmayacaktır. Daha da etkileyeceğine emin olun. Çünkü ben hikayelerin sonunu biliyordum, okurken son anda "vay be" deme şansını çok önceden yaşamıştım. Sizse hâlâ yaşama şansına sahipsiniz ve bence bu şansı değerlendirmelisiniz. Pek çok kitaba bunu söylesem de "Masallar"ı okumadan hayatınıza devam etmemenizi tavsiye ediyorum. (Şiddetle.) Sevgiler.
Masallar
MasallarJean de La Fontaine · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,474 okunma
·
57 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
İnceleme yazmayalı dört ay olmuş, yaşlanmışız.🥺🥺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.