Otobüste, lokantada, kafede, hiçbir şey yapamasa, cama yüzünü dayayıp mırıldanıyor, ses çıkarıyor. Bir iletişim çabası filan da yok aslında, bir audio monolog, akustik bir keyif verici madde, sesten da mıtılmış tiner yada zamk bu. Bu ülkede aslında bütün çocuklar tinerci bence. Gerçi buraya gelen çocuklar daha çok böğürüyor, bakarmısınız? Annelerinin umrunda de ğil, 'Aman deşarj olsunlar da, evde azacak halleri kalmasın,' diye düşünüyorlar."
Karşısındaki adamın nezaketen gülümsediğinin farkında ama dinlediğinin de farkında, devam edecek. Bir yandan da kafenin camından iç mekanın ortasındaki ma sayı gözetliyor. Analiz edilecek konular sanki o masanın ortasına yerleştirilmiş, altında ateş yanan bir fondü kabın da ve o da sivri uçlu şişine taktığı öfke parçacıklarını bu radan o eriyik halindeki gevşek konulara daldırıyor, tadına bakması için de ilk bu masadaki adama uzatıyordu.