Kara Çınar serisinden çıkan Tuhaf Öyküler antolojisinde "Bir Çingene Laneti" öyküsünü beğenip fazlası için bu kitabı edinmiştim fakat hayret-i muciptir ki, mütercimin çeviriyi biteviye, mutmain gibi sözcüklere boğmasından sebep gram lezzet alamadım. Poe öykülerinden ve Black Sunday filminden fırlama Kızılderili Kadın ile Habil ile Kabil hikayesi Abel Behenna'nın Gelişi hikayelerinin bile keyfini çıkaramıyorsunuz. Kitabın sonlarına geliyorum, mesela, şu cümleye bakar mısınız:
"Arzın esfeline itilmiş ruhu direngen bir kuvvetle bir kez daha eşrefe değin sıçramış gibiydi."
(Alıntılar bölümünde diğer örnekleri de bulabilirsiniz)
İşin kötüsü birkaç cümlede bir aynı kalıplar (x'ten sebep) kullanılıyor, hatta üç cümle art arda aynı kelimeyle biten yahut ikili öbeklerin ardı sıra cümlelerde yinelendiği durumlar görüyoruz: Bu da bize çeviri dilinin ağdalı olmasından da kötüsü, çevirmenin zengin olması gereken kelime haznesinin sığlığına işaret ediyor.
Velhasılıkelam, Stoker'den bile önce bir zamandan ışınlanıp gelmiyorsanız, çeviri dili bu öykülerden alacağınız keyfe ket vuracaktır. Değerlendirmenizi de en az 3 puan aşağı çekeceğini söylememe herhalde gerek yok.
Not:
Gaddar Öyküler kitabını da aynı isim çevirmiş, ama onda bu durumu yaşamamış, aksine çok keyif almıştım. Bunu da belirtmiş olayım.