Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Utangaç Bakışlar
Yüzü yerde geldi kız, küçük adımlarla. “Hoş geldiniz!” dedi zor duyulan bir sesle. Der demez de gerisin geriye dönüp oturdu aynı yere. Gencin yüzüne bile bakmamıştı ama genç, utangaçlığından istifade edip kızın yüzünü bir ders kitabı gibi çalışmıştı o kısacık süre içerisinde. Uzun ve güzel bir yüzü vardı, sivri bir çenesi, geniş bir alnı, uzun saçları ve mütevazı bir burnu... Her şey yerli yerindeydi, tıpkı çetrefil bir işlemin sonunda ortaya çıkan kısacık denklemler gibi hem hayranlık uyandırıyor hem de doğruluğundan kuşkuya düşürüyordu. Ateş kırmızısı yanaklarından fışkıran tazelik, karanlık geceleri renkli ışıklarla aydınlatan havai fişekleri hatırlatmıştı genç adama. Gözleri yerdeydi belki ama kenarlardan taşan merakla karşısındakini süzdüğü belliydi. Ya beceremiyordu bakışlarında biriken ilgiye muhtaçlığı gizlemeyi ya da belli etmek istiyordu hayatında ilk defa gördüğü bir erkeğe her şeyi. Bir yerde mi okumuştu yoksa üniversitenin kantininde arkadaşları konuşurken kulak misafiri mi olmuştu ne, kadınların tanımadıkları erkeklere sırlarını açmada sınır tanımadıklarını. Zayıflık mıydı bu yoksa tanıdıklardan -yani ölçüp biçen ve her seferinde yargılayan, yanlış bulan gözlerden- intikam almak mı?
Sayfa 52 - İskenderiyeKitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.