Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kedisel Seçim
Tabii ki Dık Efendi’de gözleyebildiğim tek değişiklik ben yerine biz derken çatallı diline bulaşan intikam duygusu değildi. Boyu posu aynıydı ama karakterinde gözle görülür bir farklılaşmanın olduğu tartışılmaz bir gerçekti. Oturaklı, ciddi, ne yaptığını çok iyi bilen, adımlarını ölçüp biçip atan, çocuklarını everip torunlarına kavuşmuş 60 yaşında bir dedenin ağırlığı vardı her hareketinde. Sanki üç yetişkin insanla bir evi paylaşan minik bir kedi değildi de cami önünde arada sırada köstekli saatine bakıp namaz vaktini bekleyen PTT’den emekli Arif Amcaydı. Hani olur ya, ezan otuz saniye gecikince cıkcıklamaya başlayan, “Biz bu müezzini araya ne adamlar sokup da bu camiye getirdik ama bak hep geç kalıyor. Getirmeyi bildiğimiz gibi göndermeyi de biliriz.” şikâyetiyle namaz vakitleri arasındaki vaktini olabilecek en güzel şekilde değerlendiren, yüzü sakallı, eli tespihli, yüreği imar affı ve kaçak kat aşkıyla dolu amcalar… Dık Efendi’de de tıpkı o amcaların sokakta gerçekleşecek olayları görebilecek en güzel noktalara oturma hevesleri gibisinden bir seçicilik gelişmişti. (Fındık: Büyümenin Kedicesi, s 52)
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.