Bu kitaptan daha beklentiliydim. Tahminimden daha basit geldi, ya da basit masit değil, direkt görüşlerine katılmadım ya. Bir şeyleri genel geçer görüşler gibi anlatmış durmuş ama birçoğu tamamen kendi fikirleri ve bakış açısı. Tuhaf bir kötülük algısı var yazarın. Sanki ahlaki olan kötüymüş; pervasız olan, haz odaklı olan iyiymiş gibi lanse etmiş birçok yerde. Kötüye de kötü dediği olmuş ama bunun neresi kötü dediğim de birçok yer oldu. Bir de her vahşet tanımı yapmak istediğinde Nazilere koşması çok yapay geldi. Zira artık kabak tadı verdi bu nazileri günah keçisi ilan edip işin içinden sıvışma politikası... Haa bir de tabi İslamcı radikal cihatçı teröristleri de unutmamak lazım. Ya da doğrudan Müslümanlar diyelim, zaten farkı yok, hepsi terörist bunların(!) Onlar da daima cepte duruyor, gerektikçe çıkarıp Nazi salatasına sos olarak kullanıyor yazarımız. Ben kötülük üzerine bir deneme yazacak olsaydım en az Nazilerden bahsettiğim kadar İsrail'in Filistin üzerindeki, Çin'in Doğu Türkistan üzerindeki yıllardır süren vahşet ve soykırımından da bahsederdim. Ya da nerede fitne fücur için bir fırsat görse koşa koşa gelen, geldiği yerin de iliğini sömürmeden gitmeyen Amerika'dan... Ya da medenilik üzerine, insan haklarına üzerine ahkam kesip asla onurlu bir duruş sergileyemeyen bir diğer sömürgeciler diyarı Avrupa'dan... Yani konu kötülükse dünyada konuşacak çok şey var dostum. Ne demişler "Bana iğneyi batır, kendine çuvaldız..." Yani iğneleri bize batırıp durmuşsun sevgili yazarcım, umuyorum ki o çuvaldızı da kendine döndürmek bir gün aklına gelir. Vesselam...

Kötülük Üzerine Bir DenemeTerry Eagleton · İletişim Yayınevi · 2020284 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.